Bana kızı gibi davransaydı, onu sevmez miydim? Özellikle de şimdi, bu kadar mutluyken. | Open Subtitles | لو عاملني كابنته لكنت أحببته, خاصة أنني سعيدة الآن |
Çok memnunum, Albay Campbell'ın onu kendi kızı gibi gözeteceğinden bir an bile şüphem olmadı. | Open Subtitles | أنا سعيدة جدا , ,ولم تساورني لحظة شك بأن الكولونيل كامبل سيعاملها كابنته |
Babam gemini Revees Barajı'ndan çıkardığı günden beri seni öz kızı gibi sevdi. | Open Subtitles | منذ اليوم الذي وجد والدي سفينتك غارقة في سد (ريفز) لقد أحبك كابنته |
kendi kızı olduğumu gerçekten düşünseydi, bu yaptığı şeyleri asla yapmazdı. | Open Subtitles | لو كان حقاً فكر بي كابنته لما فعل أبداً الأشياء التي فعلها |
Ve babamın sana kızı gibi davranıp "Sound Of Music" filmini izleyip Şükran Günü yemeği hazırlamamız demek, sadece arkadaş bölgesinde olduğumuz anlamına gelir. | Open Subtitles | ،عندما يعاملك أبي كابنته حيث نحضر عشاء عيد الشكر ،"بينما نشاهد "صوت الموسيقى فتلك منطقة أصدقاء فحسب |
En iyi halefi, Hideyoshi ona kendi kızı gibi bakıyor. | Open Subtitles | ... (مرءوسه الأفضل , (هايديوشي يعاملها كابنته |
kızı gibi görüyor. | Open Subtitles | إنها كابنته |