Tamam, demek ki, Kadjic'in limanda yeni bir teslimatı var. | Open Subtitles | (نعم ، حسنا ، إذن (كادجيك مع الشحنة في الأحواض |
FBI'ın Culpepper ve Kadjic'le ilgili sahip olduğu tüm kanıtları yok ettim. | Open Subtitles | لقد دمّرت كلّ الأدلة التي لدى مكتب التحقيقات الفيدرالى (عن (كالبيبر) و(كادجيك |
Peki, çocuklar, bu Tony Kadjic. | Open Subtitles | (عن رجل يدعى (توني كادجيك حسناً ، يا رفاق توني كادجيك) هذا) |
Limandaki güvenlik kameralarına erişebilirsem belki yüz taramasıyla Kadjic'i bulabiliriz. | Open Subtitles | إذا كنت أستطيع الوصول إلى كاميرات الأمن في الميناء ربما ببرنامج التعرف على الوجوه (يمكنني العثور على (كادجيك |
Evet, Tony Kadjic'le bir anlaşma yapmak istiyorum. | Open Subtitles | نعم ، أريد أن أعقد إتّفاق (مع (توني كادجيك |
FBI yolsuzluk yapan bir valiyi koruyor ve istediğin adama, Tony Kadjic'e geçiş izni veriyorlar. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفدرالي هنا يحمي عمدة فاسد والرجل الذي تريده (توني كادجيك) لقد أعطاه حرّيّة المرور |
Şimdiye kadar, Bay Kadjic herhangi bir Amerikan kanununu çiğnemedi. | Open Subtitles | (بقدر ما يمكننا أن نقول ، السيد (كادجيك لم يخرق أي قوانين أميركية |
Tony Kadjic'le ilgili bir sürü kanıtım var. | Open Subtitles | (لدي الكثير من الإثباتات ضد (توني كادجيك |
Elimde olmayan tek şey, Tony Kadjic'in kendisi. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي لا أملكه هو (توني كادجيك) بنفسه |
Kadjic'i bulup, onu silahlarla ilişkilendirirsen sana geçiş izni vereceğim. | Open Subtitles | (جد (كادجيك وأربط بينه وبين الأسلحة وسأعطيك حرّية المرور |
Bana Kadjic'i ve silahları getirirsen ve seni, yalnızca seni bırakırım. | Open Subtitles | أحضر لي (كادجيك) والأسلحة وسأتركك أنت ، وأنت وحدك |
Hayır, silahların yerini söyledim. Kadjic'in orada olacağını bilemem. | Open Subtitles | كلا ، قلت أنني أعرف أين الاسلحة ولكن لا أعرف إذا كان سيكون (كادجيك) هناك |
Öyleyse, Kadjic'i silahlara çekmenin bir yolunu bulmamız gerekecek. | Open Subtitles | حسناً ، إذن ، سيكون علينا إغراء (كادجيك) بالأسلحة |
Tüm plan, Kadjic'in ve silahların, aynı anda ve aynı yerde olduklarını onaylama kabiliyetimize dayalı. | Open Subtitles | أعني أن الخطّة بكاملها تتوقّف على قدرتنا لتأكيد (كادجيك) والأسلحة في نفس المكان وفي نفس الوقت |
Şimdi, kibarca istersek Kadjic'i arayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | الآن ، قل أنّك كنت ستصفّي (كادجيك) بالضبط |
Kadjic'in Bonanno'yu nasıl vurduğunu söylediğine dair ifade vereceğim | Open Subtitles | (وأشهد بما قال لي (كادجيك (كيف وضع الضربة على (بونانو |
Böldüğüm için üzgünüm, Bay Kadjic. | Open Subtitles | أسف على المقاطعة (سيد كادجيك). |
Peki, ben gidip Kadjic'le buluşma ayarlayacağım. | Open Subtitles | (حسناً ، سأقوم بعمل لقاء مع (كادجيك |
Bay Kadjic. | Open Subtitles | (سيد (كادجيك هناك خطبٌ ما في المحركات |
Tony Kadjic, tetiği çeken kişi. | Open Subtitles | جيد ، (توني كادجيك) هو |