Albayım, Cumhurbaşkanı Karzai dün Üstçavuş Bales'in saldırılarına kurban gidenlerin ailelerini ziyaret etti. | Open Subtitles | حضرة العقيد ذهب البارحة (كارزاي) لزيارة عائلات ضحايا هجوم الرقيب (بيلز) |
Üzgünüm Albay fakat güvenli bir hat üzerinden ABD Cumhurbaşkanıyla konuşurken Karzai'nin görüşleri nasıl yerli kitleye hitap ediyordu anlamış değilim. | Open Subtitles | أعتذر حضرة العقيد لكني لا أفهم مقصد (كارزاي) بتوجيه خطابه لجمهور محلي وقد كان يتحدث لرئيس الولايات المتحدة مستخدماً خطاً آمناً |
Başkan Karzai'nin konvoyu | Open Subtitles | موكب الرئيس كارزاي |
Başkan Karzai onu görevden almaya razı edilince, açıkça onu başka bir ilin valisi yaptı. | Open Subtitles | عن طريق عقود مبالغ فيها عندما طُلب من الرئيس (كارزاي) فصل (شيرازي) كل ما قام به هو نقله ليصبح حاكماً على إقليم آخر |
Ve Başkan Karzai'ye söyleyin, eğer iyi bir yönetim getirirse, emniyet durumu da yeniden eski haline dönecek. | Open Subtitles | قل للسيد الرئيس (كارزاي) إذا لم يعين حاكماً جيداً سيبقى الوضع الأمني كما هو |
Hamid Karzai direndi ve bazı en güçlü savaş ağalarıyla birlik oldu. | Open Subtitles | وشارك فيها الرئيس (حامد كارزاي) متحالفاً مع أكثر أمراء الحرب نفوذاً |
Ama Karzai'nin ana muhalifi karşı çıktı çünkü daha da fazla hile karışacağını, söyledi. | Open Subtitles | ولكن الخصم الرئيسي لـ(كارزاي) رفض وقال إن الإعادة ستكون أكثر فساداً وتزويراً |