- Bunu kişisel alma, Carsen. Hudson seninle ilgilenmemi söyledi. | Open Subtitles | لا تخف يا كارسون جودسون طلب مني الأهتمام بك |
Adım Flynn Carsen. Yer Bilimi Enstitüsü'nden geliyorum. | Open Subtitles | اسمي فلين كارسون أنا من المعهد الجيولوجي |
Bak Karsson, Jordan ve Alana'yı öldürdü ardından o otelde ki iki soysuzu öldürdü. | Open Subtitles | انظري، (كارسون) قتل (جوردون) و(آلانا)، وهؤلاء المنحرفين كانوا في نُزُل (كريزي بيتي). |
Ama Karsson kokain satıcısıydı. | Open Subtitles | لكن (كارسون) كان تاجر كوكايين. |
Sen Carson City'ye gidene kadar,Şu gömülü halimle bile senden önce Çin'e giderim. | Open Subtitles | أنا أستطيع أن احفر الى الصين قبل أن تصل أنت الى مدينة كارسون |
Onlar da İmparatoluk muhafızları. Altınları Carson City'e getirmeleri için dört günleri var. | Open Subtitles | انهم ايضآ حراس الأمبراطور ان لديهم 4 أيام لتوصيل الذهب الى مدينة كارسون |
Muhtemelen binlerce Rick Carlson vardır, o yüzden ikinci adını öğreneceğim sonra da onu öld..... | Open Subtitles | ومن المحتمل أن هناك مليون "ريك كارسون" لِذا أنا ذاهبٌ لأكتشف إسمهُ الأوسط ومن ثم أقتله |
Hepiniz bakın bu benim arkadaşım Flynn Carsen ve yanındaki de yeni karısı Emily. | Open Subtitles | يا جماعة؛ هذا هو صديقي؛ فلين كارسون وزوجته الجديدة؛ أميلي |
- Tanışmak bir zevk, Bayan Carsen. | Open Subtitles | يسعدني أن ألتقي بكم؛ سيدة كارسون |
Bununla ilgili şakalar yapardı. Bunun, Carsen ailesinin mührü olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | وكان يمزح ويقول هذا هو ختم أسرة كارسون |
Bay Carsen'ın zamanında onlardan birine aşık olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل علمتم أن السيد (كارسون) كان يحب واحدة من قبل؟ |
- Bay Carsen? - Merhaba! | Open Subtitles | ـ سيد كارسون ـ أهلا |
Şu anda bence tam zamanı Flynn Carsen. | Open Subtitles | لديك وقت؛ فلين كارسون |
Şerif dinle, burada Stein Karsson diye bir adam var. | Open Subtitles | اسمع، شريف، هنالك رجل... (ستين كارسون). |
Karsson Bay Snow'muş. | Open Subtitles | (كارسون) هو السيد (سنو). |
Karsson... | Open Subtitles | -حقاً؟ (كارسون).. |
Karsson burada, yakınlarda. | Open Subtitles | (كارسون) هنا، قريب. |
Sanırım Carson'un sana takmış olmasını sebebi Colleen'in arkadaşı olman. | Open Subtitles | على الأرجح بأن كارسون يتربص بكِ لأنك إحدى صديقات كولين |
Bizim eleman Carson bu vakti e-postasını kontrol etmek için kullanmış. | Open Subtitles | قبل أن يتم عزلهم رجلنا كارسون استغلها في التحقق من إيميله |
Kimliği belirsiz bir kişi Carson'da bir çöplükte ölü bulundu. | Open Subtitles | تم العثور على جثة لمجهول في مكب النفايات في كارسون |
Bay Carlson, yemekten sonra fuara gidebilir miyiz? | Open Subtitles | سيد "كارسون"، كنا نتساءل إذا بإمكاننا أن نتمشى للذهاب إلى المعرض بعد العشاء |
- Şef Carlson | Open Subtitles | -تم التحقق منه بواسطة "جي كارسون " |