Benim açımdan Şöyle geçti: 3 Ekim'de, ikinci hamileliğimde düşük yaptım. | TED | بالنسبة لي، مضت كالآتي: 3 أكتوبر، فقدت حملي الثاني. |
Durum Şöyle, Brick bize hala burada devam eden ve onu üzen bir şeyler için ulaştı. | Open Subtitles | الأمر كالآتي بريك طلب معونتنا لأنه مستاء من بعض الأمور التي كانت تحصل هنا |
Test Şöyle bir şey: 4 ayrı testten 163 kişi -- | TED | وتفصيلها كالآتي: شارك 163 شخصا في أربع تجارب متفرّقة -- |
Olaya Şöyle bak, diyelim bunu yapmadın, daha ne kadar karın olarak kalacak ki? | Open Subtitles | -اعتبر الأمر كالآتي . -اتركني . إن لم تساعدنا، كم من الوقت ستظل زوجتك برأيك؟ |
Ben hayatta kaldım ve bu beni hikayemle birlikte bırakıyor ve hikayem şu şekilde: Dört basit kelime ile: Depresyon nedeniyle acı çekiyorum. | TED | أنا على قيد الحياة، و معي قصّتي الخاصة بي، و هي كالآتي: باختصار شديد، فأنا أعاني من الإكتئاب. |
Adını bilmiyorum ama Şöyle bir şeydi... | Open Subtitles | لا أعلم ما اسمها بالضبط, و لكنها كالآتي |
Şöyle yapsan, "Yalnızca bir fındığınızı paylaşabilirseniz..." | Open Subtitles | إنه يجب أن يكون كالآتي إذا كنتم تستطيعون إدخار" "جوزة واحدة |
Hatırladığım kadarıyla Şöyle başlıyordu: | Open Subtitles | ...حسبَما أتذكَّرُ تسيرُ الأحداثُ كالآتي |
Aslında yapmaları gereken şey, katları Şöyle adlandırmak: | Open Subtitles | عليهم أن يسمّوا الطوابق كالآتي... |
Pekala çocuklar, anlaşma Şöyle. | Open Subtitles | حسناً يا أطفال، الأمر كالآتي. |
Şöyle bir öykü anlatılır. | Open Subtitles | كما يزعم, فالقصة حدثت كالآتي |
Şöyle olacak, "Hey, Perry, dikkat et. " Bam, arabanın arkasına. Tamam mı? | Open Subtitles | سيكون كالآتي: "احترس يا (هاري)" و يعود للسيارة، حسناً؟ |
Şöyle olacak, "Hey, Perry, dikkat et. " Bam, arabanın arkasına. Tamam mı? | Open Subtitles | سيكون كالآتي: "احترس يا (هاري)" و يعود للسيارة، حسناً؟ |
Olay Şöyle dostum. | Open Subtitles | حسناً, يا صديقي, إنه كالآتي, |
Şöyle diyecektir: | Open Subtitles | سيقول شيئاً كالآتي: |
"Şimdi Şöyle oldu Lisa artık erkeklerden hoşlanıyorum, ama seni her zaman seveceğim." | Open Subtitles | (الأمر كالآتي (ليزا لقد أصبحتُ أفضل مواعدة الرجال الآن لكنني دائماً سأكن لكِ مشاعر الحب |
Şöyle bir şey var. | Open Subtitles | ..الموضوع كالآتي |
Yaptığın hoşuma gitti ancak bir kez daha Şöyle denemeni istiyorum: | Open Subtitles | حسناً (فين) أنا معجب بما تفعله هناك ولكن أريدك أن تحاول مرة أخرى كالآتي |
Yani asıl soru şöyle: | Open Subtitles | اذا السؤال كالآتي : |
İlk itiraz şu şekilde, " Cal, sosyal medya 21. yüzyılın en temel teknolojilerinden biri, | TED | هذا أول إعتراض كالآتي: "كال، وسائل التواصل الاجتماعي هي أحد ضروريات التكنولوجيا في القرن الـ 21. |
Bence bunun mantığı şu şekilde işliyor: Büyük şeylerin beklentisinde olmazsak, aşkı bulacağımızı, sağlıklı ve başarılı olacağımızı ummazsak, bunlar gerçekleşmediğinde hayal kırıklığına uğramayız. | TED | أعتقد أن المنطق في ذلك هو كالآتي: إذا لم نتوقع العظمة، إذا لم نتوقع أن نجد الحب و نكون بصحة جيدة و ناجحيين، لن يخيب أملنا عندما لا تحدث هذه الأشباء. |