O müzik, tüm Memphis'ten kasırga gibi geçmişti. | Open Subtitles | وكسرت موسيقاك موسيقاي التي كانت تسير كإعصار ممفيس كالإعصار |
Aynı kasırga ya da savaş gibi. | Open Subtitles | إنه أمر طبيعي وهو يحدث كالإعصار أو الذهاب إلى الحرب |
Ona dedim ki, en büyük hindistan cevizi ağacını kasırga gibi sallayıp üzerinde ki bütün hindistan ceviz lerini düşürebilirsin. | Open Subtitles | أنك تهز أطول نخلة كالإعصار و بذلك تسقط كل ثمار جوز الهند أرضاً |
Radar kasırga tipi rüzgar tespit ediyor. | Open Subtitles | الرادار يلتقط هبوب رياح قوية كالإعصار |
Rüzgar yönünü değiştirdi. kasırga gibi. | Open Subtitles | إن رياح التغيير قادمة كالإعصار |
Ve bir koronal kütle atımı bir kasırga gibidir. | Open Subtitles | والانبعاث الكتلي الإكليلي كالإعصار |
kasırga Monica, şehre girdi. | Open Subtitles | . مونيكا كالإعصار الذي إنفجر في المدينة |
O bir lanet, bir kasırga. | Open Subtitles | إنها النقمة .. أمي كالإعصار. |
Bir kasırga gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذا الشئ يبدو كالإعصار |
- Tıpkı kasırga görüntüleri gibi. | Open Subtitles | كالإعصار تماماً |
Ama kasırga gibi beynimin içine girdi. | Open Subtitles | لكنه جاء كالإعصار في دماغي |
Bu... aşık olmak bir kasırga gibiydi. | Open Subtitles | كان الحب كالإعصار السريع |
Azrail olmak doğal bir afet, bir kasırga, orman yangını gibi. | Open Subtitles | فـ((حاصد الأرواح)) قوة من قوى الطبيعة. كالإعصار أو حرائق الغابات... |
kasırga çıktı! | Open Subtitles | إنّه كالإعصار! |