Buzdağı eriyip fareler gibi boğulmadan önce çok şey yapacağız. | Open Subtitles | قبل أن يذوب الثلج و نغرق كالفئران فسنؤدى الكثير من الاشياء |
Küçük fareler gibi yukarılara tırmanıp mutfaklardan yiyecek aşırıyorlar. | Open Subtitles | يوجد خبز لكل واحد انظر اليهم كالفئران الصغيره انهم ينتقلون عبر المجارير |
fareler gibi kaçışmışlar fakat adamlarım onları bulacaktır. | Open Subtitles | إنهم تبعثروا كالفئران. لكن رجالى سيجدوهم. |
Ona böyle derdik: çünkü fare gibi konuşurdu ve sadece konuşması gerektiği zaman konuşurdu. | Open Subtitles | ندعوها بهذا الاسم لأنها تتكلم كالفئران و لا تنطق بكلمة إلا إذا وُجّه إليها الكلام |
Su tıpkı bir fare gibi kapana kısılmış. Kim böyle bir şey yapabilir? | Open Subtitles | المياه محاصرة كالفئران من الذي قام بعمل كهذا؟ |
Yüz, eller ve ayaklarda diş izleri var. sıçan gibi gözüküyor. | Open Subtitles | علامات عضّ على الوجه والأطراف يبدو كالفئران |
Büyük sıçanlar gibi. Onlardan hiç kurtulacakmışsın gibi gözükmüyorsun. | Open Subtitles | إنهم كالفئران الكبيرة لا تستطيع التخلص منهم أبدا |
Ve bütün suçlular fareler gibi caddelere yayılır. | Open Subtitles | وسيتدفق المجرمون إلى الشوارع كالفئران |
Chia Hayvan Mağazası'ndaki fareler gibi kapana kısıldık. | Open Subtitles | .. محتجزين كالفئران .مع حيوان غريب. |
20 yıl boyunca fareler gibi yaşadık. | Open Subtitles | و لمدة 20 عاماً، عشنا كالفئران |
Ben derim ki eşyalarımızı toplayıp kaçalım. Bu doğru, burada kalır ve savaşırsak fareler gibi öleceğiz. | Open Subtitles | اقترح بأن نحزم أغراضنا ونرحل - إنه محق , إذا حاربنا سوف نموت كالفئران - |
fareler gibi gölgelerde saklanmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | لسنا مضطرّين للعيش في الظلال كالفئران. |
fareler gibi sessiz olacağız. | Open Subtitles | نحن سنكون هادئين كالفئران |
Hepsi yemi yuttu, fareler gibi. | Open Subtitles | كلهم أخذوا الطعم كالفئران. |
İnsanların Pablo Escobar'ın fare gibi saklandığını düşünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يعرف الناس أن بابلو إسكوبار لا يختبئ كالفئران |
fare gibi evlerinde saklanacaklardır! | Open Subtitles | سوف يختبئون في جحورهم كالفئران |
Bizler üstün ırkız ama gel gör ki fare gibi avlanıyoruz. | Open Subtitles | نحن جنس متفوق ولكن يتم صيدنا كالفئران |
Eğer yüreğin varsa orada bir fare gibi saklanmayı bırakırsın. | Open Subtitles | لا تنكمش هكذا كالفئران |
İçeride bir sıçan gibi göründüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أنت تبدو كالفئران .. أعلم بذلك في قرارة نفسي |
Onun yerine, geceleri hırsız gibi etrafta dolaştın sıçan gibi koşuşturdun ve ölü müfettişini soruşturdun. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك كُنتِ تتسللين كالسارقة في الليل وتهرولي كالفئران لتقومي بالتحقيق في وقاة مُفتشك |
Büyük sıçanlar gibi. Onlardan hiç kurtulacakmışsın gibi gözükmüyorsun. | Open Subtitles | إنهم كالفئران الكبيرة لا تستطيع التخلص منهم أبدا |