ويكيبيديا

    "كانت الطريقة الوحيدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek yolu buydu
        
    • tek yoluydu
        
    • tek yol buydu
        
    • tek yol oydu
        
    • ancak bu şekilde
        
    • kullanacağın tek şey oydu
        
    • tek yol olduğunu
        
    Beni kandırıp bu kaleye hapsetmesinin tek yolu buydu. Open Subtitles وهذه كانت الطريقة الوحيدة لخداعي بالإنحصار هنا
    Hasta olduğunda sana yardım edebilmenin tek yolu buydu. Open Subtitles لا أصدق أنك تعمل معهم لقد كانت الطريقة الوحيدة لمساعدتك عندما كنت مريضة جدا
    Hem de uyanamadığı bir kâbus. Belki de kâbusu bitirmenin tek yolu buydu. Open Subtitles ربما كانت الطريقة الوحيدة لإنهاء الكابوس.
    Wall Street dingillerinin bizim köylü araci kurum oldugumuz düsüncesini durdurmanin tek yoluydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة لإيقاف أوغاد وول ستريت بالتفكير فينا على أننا نشالين صغار
    Wall Street dingillerinin bizim koylu araci kurum oldugumuz dusuncesini durdurmanin tek yoluydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة لإيقاف أوغاد وول ستريت بالتفكير فينا على أننا نشالين صغار
    Tatlım, filmi yapabilmem için tek yol buydu! Open Subtitles عزيزتي، كانت الطريقة الوحيدة ليتم إنتاج الفيلم
    - Üç katman aşağı inmenin tek yolu buydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة للغوص قدماً في ثلاثة أحلام
    Ne kadar önemli olduğunu anlamasının tek yolu buydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة لجعله يعي مدى أهمّيّته
    Eskilerin gücüne sahip bir muhafıza ihtiyacım vardı ve bulmanın tek yolu buydu. Open Subtitles كنتُ بحاجة ألى قوة القدامى ..ليكون ظلي. وتلك كانت الطريقة الوحيدة للعثور على واحد.
    Şu an size delice geldiğini biliyorum, ama bunu yapmanın tek yolu buydu. Open Subtitles أعرف بأنني أبدو مجنونة الآن، لكنها حقاً كانت الطريقة الوحيدة.
    Ama, hepimizi partiye davet edebilmelerinin tek yolu buydu. Open Subtitles لكن كانت الطريقة الوحيدة التي بها يستطيعون دعوتنا للحفلة
    tek yolu buydu. Bana inandığını söyle. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة فقط قولي لي أنّكِ تصدّقيني
    Onu korumanın ve babasına geri vermemenin tek yolu buydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة لابقاءها آمنة من ارجاعها الى والدها
    Çünkü ailesini kaybetmesinin tek yolu buydu. Open Subtitles لأنها كانت الطريقة الوحيدة لتخسر عائلتها
    Çünkü acımı dindirmemin tek yolu buydu. Open Subtitles لأنها كانت الطريقة الوحيدة للهروب من الألم.
    DJ: Bu evliliğimi korumanın tek yoluydu... ...çünkü gördüğünüz gibi Beverly yerinden olduğunu düşünüyordu. TED ديريك : لقد كانت الطريقة الوحيدة لكي انقذ زواجي لاني بيفرلي حينها شعرت انه تم استبدالها .. وشخص آخر جلس مكانها
    Fakat hareketsiz oturma benim için deneyimlerime göz gezdirmemin, gelecek ve geçmişten anlam çıkarmanın tek yoluydu. TED لكنها كانت الطريقة الوحيدة التي وجدتها كي أستطيع التدقيق من خلال شريط أحداث تجربتي وإيجاد معنى لمستقبلي وماضي.
    Atlet Bursu üniversiteye gitmemin tek yoluydu. Open Subtitles المنحة الرياضية كانت الطريقة الوحيدة لي لدخول الجامعة
    Ona de ki, onu buraya tıkmak istememiştim... ama hayatını kurtarabilmem için tek yol buydu. Open Subtitles اخبرها عني انني لم اقصد ان اوقعها في الفخ و لكنها كانت الطريقة الوحيدة التي استطيع بها انقاذ حياتها
    Ona de ki, onu buraya tıkmak istememiştim... ama hayatını kurtarabilmem için tek yol buydu. Open Subtitles اخبرها عني انني لم اقصد ان اوقعها في الفخ و لكنها كانت الطريقة الوحيدة التي استطيع بها انقاذ حياتها
    Onu durdurmak adına bildiğim tek yol oydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة التي عرفتها لإيقافه
    Beyler kusura bakmayın. Sizi ancak bu şekilde durdurabilirdim. Open Subtitles آسف لأنه كان علي أن أتصرف بهذه الطريقة لقد كانت الطريقة الوحيدة التي أستطيع أن أوقفكم بها قبل فوات الأوان
    Bana doğruyu söyletebilmek için kullanacağın tek şey oydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لإرغامي أن أخبرك بالحقيقة.
    Bu onları durdurmak için tek yol olduğunu çünkü mezarlara gömülmüştür Antik tanrılar. Open Subtitles الآلهة القديمة الذين كانوا مدفونين لأنها كانت الطريقة الوحيدة لإيقافهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد