Bebekleri için yiyecek topluyordu ve şimdi yanlarına dönmek zorunda. | Open Subtitles | كانت تجمع الطعام لأطفالها وعليها العودة إليهم |
İstihbarat topluyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تجمع معلومات إستخباريه |
Kanıt topluyordu. Adama kan tahlillerini verdim. | Open Subtitles | كانت تجمع أدلة أعطيته لوائح الدم |
Eğitim müdürlüğüne vermek üzere kanıt topluyordu. | Open Subtitles | كانت تجمع الأدلة لتقديمها لقسم التعليم |
Bunu yapan şirket VIZIO daha geçen yıl hükûmete 2,2 milyar dolar ödeme yaptı çünkü biz dâhil olmak üzere milyonlarca insanın ne izlediği hakkında saniye saniye bilgi topluyordu ve bu bilgileri reklam şirketlerine ve komisyonculara satıyordu. | TED | إنّ شركة " فيزيو" التي صنعته دفعت تسوية للحكومة قدرها 2,2 مليون دولار السنة الفائتة فقط لأنها كانت تجمع معلومات كل ثانية عمّا يشاهد ملايين الناس على التلفزيون، ونحن من ضمنهم، ثم تبيع تلك المعلومات إلى وسطاء البيانات والمعلِنين. |
- Hood Dağı'nda ne topluyordu? | Open Subtitles | ماذا كانت تجمع من على جبل "هود"؟ |