"كانت تحب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• severdi
• bayılırdı
• hoşuna
• hoşlanırdı
• çok seviyordu
• cidden sevmişti
• sever
• seviyor
• sevdiğini
• meraklıysa

Yolculuğu severdi ve farklı kültürlerden insanların arasında olmaktan hoşlanırdı.
كانت تحب السفر وكانت تحب الاختلاط بأشخاص من ثقافات مختلفة

Rahibeleri severdi. Özellikle bir tanesini, çok severdi.
لقد كانت تحب الراهبات كانت هناك واحدة تفضلها

Prenses çocukken bitkileri severdi.
الاميره كلاريس كانت تحب الازهار عندما كانت طفله

O çok şakacı biriydi ve benimle yer değiştirmeye bayılırdı.
لقد كانت لعوب و كانت تحب ان ننتحل شخصيات بعض

Randy ona bunu hep yapıyordu. O yaparken hoşuna gidiyordu.
راندى كان يفعل هذا دائما كانت تحب ذلك منه

Doğayı çok seviyordu. Bu yere de bu yüzden geliyordu.
كانت تحب الطبيعة لهذا كانت منجذبة لهذا المكان

Evet, Harbard'ı cidden sevmişti.
أجل، لقد كانت تحب (هاربارد) كثيراً

Sanırım etti. Acayip şeyleri severdi.
اعتقد ذلك , فهى كانت تحب ان تكون شاذه شيئا ما

Kucağımda oturup başını göğsüme koymayı severdi.
وكم كانت تحب أن تجلس في حضني و تميل رأسها على صدري

Şiir okumayı severdi. 100 şiiri ezberden okuyabilirdi.
كانت تحب الشعر,كان بأمكانها تأليف 100 قصيدة بقلبها

Hayır, büyükanne çok nazikti, kuşları da çok severdi.
الجدة لم تكن بخيلة و قد كانت تحب الطير الصغير

Küçük bir kızken oraya gitmeyi çok severdi.
كانت تحب الذهاب إلى حديقة الحيوانات عندما كانت طفلة صغيرة

Sevgili annem bu odada dolaşmayı çok severdi.
أمي العزيزة كانت تحب المشي في هذه الغرفة.

Tanya kuşları çok severdi, ama onları kafeste görmeye dayanamazdı.
تانيا كانت تحب الطيور كثيراً لكنها لم تكن تستطع أن تراهم داخل أقفاص

Arkadaşlarıyla çıkmayı severdi, bu bir sır değil.
هذا ليس سرا لقد كانت تحب الذهاب الى الخارج مع أصدقائها

Annem mutfağa bayılırdı, o yüzden onun anısını yaşatıyoruz burada.
والدتي كانت تحب مطبخها، لذا، أننا نبقي جزء منها هنا.

Gizlice girmiş gibi yapıp beni kelepçelemek hoşuna gidiyordu.
كانت تحب أن تتظاهر بأنها تقتحم المنزل وتُكبّلني

Çok arkadaşı vardı, erkeklerden hoşlanırdı.
لم تخبرنى أبدا أمى كانت تعرف الكثير.. كانت تحب الرجال

Çünkü annen benim annemi çok seviyordu.
لأن والدتك كانت تحب والدتي كثيراً

Kasabayı sever miydi yoksa ilk fırsatta kaçmayı mı düşünüyordu?
هل كانت تحب هذه البلده؟ ام كانت تنتظر الفرصه لترحل؟

Soğuğu çok seviyor. Ayowa'yı seviyor olmalı, orası da soğuktur.
إذا كانت تحب البرودة، فيجب أن تحب لووا لأنها باردة جداً هناك

Amigo kızlığı sevdiğini söylemiştin. Nefret ediyormuş, bırakmaya korkmuş.
قلت أنها كانت تحب التشجيع، لقد كرهته، لكنها خشيت تركه

Ya kelime oyunlarına meraklıysa?
ماذا إن كانت تحب ألعاب الكلمات؟