ويكيبيديا

    "كانت تحمل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • taşıyormuş
        
    • taşıyordu
        
    • tutuyordu
        
    • doğuracaktı
        
    • taşıyor
        
    Ama kamyon... asit taşıyormuş ve tankerinde sızıntı varmış. Open Subtitles ...و لسوء حظه هذه الشاحنة كانت تحمل حامض ,والحامض بدأ يتسرب
    Ağzında bir şey taşıyormuş. Open Subtitles قلت أنها كانت تحمل شيئاً في أسنانها
    Annelerden biri silah taşıyormuş. Open Subtitles أحد الأمهات كانت تحمل سلاحاً
    Uyuşturucu olan çantayı kim taşıyordu? Open Subtitles من كانت تحمل الامتعة التي بها المخدرات ؟
    Hastaneden çıkarken o kırmızı çantayı taşıyordu. Open Subtitles كانت تحمل هذه الحقيبة عند خروجها من المستشفى
    KAZA ANINDA ANNA MORGAN KUCAĞINDA KIZINI tutuyordu Open Subtitles المشاهدون قالو أن , آنا كانت تحمل إبنتها بين ذراعيها
    Bizim bebeğimizi doğuracaktı ama herif onu satın aldı. Open Subtitles لقد كانت تحمل طفلنا لكنه أجبرها على الإجهاض
    Kötü bir sürprizle karşılaşmak istemiyorum, ...ama kesinlikle eminim ki, çantasında yastıklara konan ufak çikolatalar taşıyor. Open Subtitles لا أريد أن أفسد المفاجئة، ولكنني شبه متأكد أنّها كانت تحمل شوكولاتة لوضعها على الوسادات.
    Balyoz mu taşıyormuş? Open Subtitles هل كانت تحمل مطرفة مسننة ؟
    Bana söylenene göre gemilerden biri Ragnar Lothbrok'un kara kuzgununu taşıyormuş. Open Subtitles أحد السُفن، كما أخبروني، كانت تحمل راية الغراب الأسود الخاصة بـ(راجنر لوثبروك).
    Bolo birliğinden askerleri taşıyormuş. Open Subtitles لقد كانت تحمل جزء من شركة "بولو".
    Karaya oturduğunda savaş sırasında Mirakuru'yu taşıyormuş. Open Subtitles كانت تحمل (الميراكورو) أثناء الحرب حين علقت بالمياه الضحلة.
    Bana söylenene göre gemilerden biri Ragnar Lothbrok'un kara kuzgununu taşıyormuş. Open Subtitles أحد السُفن، كما أخبروني كانت تحمل راية الغراب الأسود (الخاصة بـ(راجنر لوثبروك
    Muhtemelen bir elinde tüylü oyuncak ayı taşıyordu. Open Subtitles و ربما كانت تحمل دب من النسيج بذراع واحد
    Gezegenimizin kaderini değiştirecek gizli bir yük taşıyordu. Open Subtitles و كانت تحمل شحنه سريه و كان من الممكن أن تغير مصير كوكبنا
    Bu buluşmadan tam bir gün önce bir Kızıl Bayrak suikastçisi, bizi bir şekilde kızıma ulaştırdı ki kızım da bu buluşmaya gelmemiz için gerekli olan davetiyeyi taşıyordu. Open Subtitles اليوم الذي سبق هذا الاجتماع كان مقدرا حدوثه قاتلوا العلم الاحمر قادونا مباشرةً الى ابنتي التي كانت تحمل دعوةً للاجتماع
    Anlaşma gereği Kuzeydeki yerlilere verilecek parayı taşıyordu. Open Subtitles كانت تحمل جميع مدفوعات المُعاهدة السنويّة للقبائل الهنديّة في الشمال.
    Kocaman kutuyu tutuyordu. Belki hiç bulaşmamalıyım buna. Open Subtitles كانت تحمل هذا الصندوق الضخم ربما كان علي الأبتعاد عن هذا
    Bu kedi, birşey tutuyordu di mi? Open Subtitles هذه القطة , لقد كانت تحمل شيئاً , أتساءل ماهو ؟
    - Bebeğimizi doğuracaktı. - Evimde silahını sallayıp durma. Open Subtitles ـ لقد كانت تحمل طفلنا ـ توقف عن التلويح بمسدسك في منزلي
    Bizim bebeğimizi doğuracaktı ama herif onu satın aldı. Open Subtitles لقد كانت تحمل طفلنا لكنه أجبرها على الإجهاض
    Eric'in değil de Sean'ın çocuğunu taşıyor olması işine gelmez. Open Subtitles الن تُلصّق الاعمال ببعضها اذا ما كانت تحمل طفل شون وليس ايريك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد