İnsanlık ham petrolden nükleer reaktöre kadar herşeyi satın alıyordu. | TED | الإنسانية كانت تشتري كل شيء من النفط الخام إلى المفاعلات النووية. |
Büyülenmişçesine, gördüğü her şeyi satın alıyordu. | Open Subtitles | كالمصابة بالمسّ, كانت تشتري كل ما كان على مدّ بصرها |
Abartıyordu. Gidip bana kravat falan alıyordu. | Open Subtitles | ولكنّها بالغت في ذلك، كانت تشتري لي ربطات العنق |
Büyük Wall Street firmalari bile alim yapiyordu. | Open Subtitles | حتى شركات وول ستريت الكبيرة كانت تشتري |
Öldürülmesinden üç ay önce kamp malzemeleri alıyormuş. | Open Subtitles | قبل مقتلها بثلاثة أشهر... كانت تشتري معدات تخييم. |
Mağazaya kot pantolon almaya giderdik hangisinin yakıştığı, hangisini istediğim hiç önemli olmazdı. İndirimde olanı almak zorunda kalırdım. | Open Subtitles | كانت تشتري لي الـ"جينز"، لا يهم أيهم أكثر أناقة، أو أيهم أريد، المهم أن يكون عليه حسم |
Belki de bu adamdan Sandstorm için silahlar alıyordu. | Open Subtitles | لذا رُبما كانت تشتري تلك الأسلحة من أجل المُنظمة من خلال ذلك الرجل |
Bir bina alıyordu. | Open Subtitles | كانت تشتري منزل من الحجر البني |
Kumaş alıyordu. Elbiselerini kendi yapıyor. | Open Subtitles | كانت تشتري الخيوط إنـّهاتصنعملابسهابنفسها! |
Birini de dün Marks Spencer'da gördüm. Beze alıyordu. | Open Subtitles | بالأمس رأيت راهبة في محلّ ماركس اند سبنسر كانت تشتري حلوى المارينغ {\cHCDCC24} (Marks Spencer : |
Buyuk Wall Street firmalari bile alim yapiyordu. | Open Subtitles | حتى شركات وول ستريت الكبيرة كانت تشتري |
Laura Hunt birkaç yıldan beri içeceklerini sizden satın alıyormuş, bu doğru mu? | Open Subtitles | لورا هَنت) كانت تشتري الخمر منكم) لعدة سنوات ، أليس كذلك ؟ |
Binbaşı McLellan internetten bir sürü giyecek alıyormuş. | Open Subtitles | القائدة (ماكلاين)كانت تشتري الالبسة عبر الانترنيت |
Mağazaya kot pantolon almaya giderdik hangisinin yakıştığı, hangisini istediğim hiç önemli olmazdı. İndirimde olanı almak zorunda kalırdım. | Open Subtitles | كانت تشتري لي الـ"جينز"، لا يهم أيهم أكثر أناقة، أو أيهم أريد، المهم أن يكون عليه حسم |