Burada olsaydı gözlerini daha çok açmanı söylerdi. | Open Subtitles | إن كانت هنا أعرف أنها كانت ستقول لك انظر حولك أكثر |
Arkadaşım Rose olsaydı, şu anda tam olarak doğru şeyi söylerdi. | Open Subtitles | صديقتي, روز, الآن كانت ستقول الشيئ الصحيح |
Benim uydurdugumu söylerdi. Ne zaman bir seyden sikayet etsem söyledigi bu olurdu. | Open Subtitles | كانت ستقول بأنني أختلق الأشياء هذا ما قالته |
Burada olsaydı , ne derdi biliyor musun? | Open Subtitles | لو كانت مكاني في تلك الليلة هل تعلم ماذا كانت ستقول |
Yaşasaydı karın ne derdi ? | Open Subtitles | ماذا كانت ستقول زوجتك اذا كانت على قيد الحياة الان؟ |
Ama o herkese ona saldırdığımı söyleyecekti. | Open Subtitles | ولكنّها كانت ستقول للعالم... كأنني هاجمتها |
O iyi görünüyordu, sanırım öyle olmasaydı, söylerdi. | Open Subtitles | انها تبدو بخير , اعتقد كانت ستقول لو لم تكن بخير |
Hapse geri dönmemek için her şeyi söylerdi. | Open Subtitles | البنت كانت ستقول أي شيء من أجل أنّ لا تعود للسجن. |
İnatçı bir piç kurusu olduğumu söylerdi. | Open Subtitles | كانت ستقول لي بأن لا أكون مثل هذا العنيد الحقير |
Adam onun yeniden ilaç kullandığını buldu oraya dönmemek için her şeyi söylerdi. | Open Subtitles | كان قد اكتشف أنها عادت إلى الإدمان. كانت ستقول أي شيء لئلا تعود إلى هناك. |
Eğer Joni Mitchel burada olsaydı şöyle söylerdi. | Open Subtitles | إذا كانت جوني مثشل هنا كانت ستقول |
Annen de aynı şeyleri söylerdi eminim. | Open Subtitles | و اعرف ان امك كانت ستقول نفس الشئ |
-Hayır. -Bir bağlantım olsaydı, bunu söylerdi, değil mi? | Open Subtitles | .لا - إن كنت على علاقة بالأمر كانت ستقول, أليس كذلك؟ |
derdi ki "Senin Cossack pisliğiyle ne işin var?" | Open Subtitles | كانت ستقول ماذا تفعلون تصنعون اتفاقات مع حثالة القوقاز؟ |
Peki o burada olsa ne derdi? | Open Subtitles | وماذا كانت ستقول لو أنّها حاضرة هنا الآن؟ |
Emin olmasa, emin değilim derdi. | Open Subtitles | ان لم تكن متأكدة كانت ستقول انها ليست متأكدة |
Peki o burada olsa ne derdi? | Open Subtitles | وماذا كانت ستقول لو أنّها حاضرة هنا الآن؟ |
"Sorun yok Champ. Kanıtlayacak bir şeyin yok" derdi. | Open Subtitles | كانت ستقول لابأس تشامب ليس لديك شيء لاثباته |
Eski ben derdi ki: "Bir kere ve bitti." doğru mu? | Open Subtitles | شخصيتي القديمة كانت ستقول مرة واحدة و فقط", أليس كذلك؟" |
- Başka bir şey mi söyleyecekti? | Open Subtitles | هل كانت ستقول شيئاً آخرًا؟ |
Vivien'a her şeyi söyleyecekti. | Open Subtitles | لقد كانت ستقول لـ(فيفيان) كل شيء |
Jessica sen olduğunu söyleyecekti. Bilmiyorum. | Open Subtitles | و(جيسيكا) كانت ستقول أنك من قتلها |