Evet, otel odası da küçüktü ama oldukça mutlu görünüyordunuz. | Open Subtitles | حسناً ، كانت غرفة الفندق صغيره وكنتَ تبدو سعيداً هناك |
Çocukken buraya neredeyse hiç ayak basmazdım efendinin odası çok kutsaldı. | Open Subtitles | بالكاد كنت أدخل هنا عندما كنتُ صبي مخيفه كانت غرفة الليرد |
İster inanın ister inanmayın, burası bir zamanlar taht odasıydı. | Open Subtitles | لكِ أن تصدقي... أن هذه كانت غرفة العرش ذات يوم. |
Öyle, burası eskiden annemlerin yatak odasıydı ve artık bir kayıt stüdyosu. Harika bir şey. | Open Subtitles | لقد كانت غرفة والديّ، الآن تحولت إلى أستوديو |
- Kemik kırılgandı. - Yani? Eğer bir oda sağlıksızsa, bütün ev öyledir. | Open Subtitles | كانت العظام محفوظة بشكل جيد اذا كانت غرفة واحدة غير صحية فهذا يعني ان المنزل بكامله كذلك |
Ama eğer güvenlik odasıysa sessiz bir alarm ile güvenlik şirketine bağlı olmaz mıydı? | Open Subtitles | لكن إن كانت غرفة آمنة ألن يكون هناك جرس إنذار صامت متصل بشركة الأمن؟ |
Ve burada da şu kirli, sanki pespaye gibi, karanlık gibi olan bilgisayar odası. | TED | و كانت هناك تلك الغرفة المتسخة الرديئة، كانت غرفة كمبيوتر مظلمة |
Burası malzeme odası. Zamanının yarısını tasarımcılardan sonra burayı temizlemekle geçirirsin. | Open Subtitles | إذاً تلك كانت غرفة المواد, ستقضين نصف وقتكِ هناك تنظفين بعد المصممين. |
Yemek odası tertemizdi. Yani yeni temizlenmiş gibi tertemizdi. Evin diğer kısımlarının aksine. | Open Subtitles | كانت غرفة الطعام نظيفة، وأعني أنّها نُظّفت مؤخّراً بخلاف بقيّة أرجاء المنزل |
Orası kız kardeşimin odasıydı, sonra çocuk odası oldu, daha sonra Vanessa'nın odası, şimdi ise ofisim. | Open Subtitles | لقد كانت غرفة أختي ثم دار حضانة ثم غرفة فانيسا والآن تعد مكتباً لي |
yatak odası ikinci kattaydı ve tıpkı bir kartal gibi yüksekten mutfağı görüyordu. | Open Subtitles | كانت غرفة نومها في الطابق الثاني، في الأعلى، مع مرأى النسر. |
Bu daire, önceleri bir zula mekanıydı. Burası da gözlem odasıydı. | Open Subtitles | . هذه الشقة ، كانت حانة مخفية . وهذه كانت غرفة المراقبة |
Burası Robyn'in giyinme odasıydı. En son onu ne zaman gördün? | Open Subtitles | ♪ سأصطحبك إلى الحجز الليلة♪ هذه كانت غرفة ملابس روبين . متى كانت آخر مرة رأيتها فيها ؟ |
Burası sizin odanız. Büyükbabanız Victor'un odasıydı. | Open Subtitles | هذه هى غرفتك لقد كانت غرفة جدّك فيكتور |
Hizmetçi odasıydı ama artık böyle bir yer çok değerli. | Open Subtitles | هذه كانت غرفة الخادمة, لم نعرف لما تصلح |
Belli ki, girmemesi gereken yerlere girmeyi seviyor. Bu sefer, kızın yatak odasına girmiş. | Open Subtitles | على ما يبدو، هو يحب دخول أماكن لا يجب أن يدخلها، هذه المرة كانت غرفة نومها. |
Binanın içinde bir oda. Odada bir sandalye. Şu an oturduğun gibi bir şey. | Open Subtitles | وبداخل البناء كانت غرفة بداخلها كرسي كالذي تجلس عليه |
Özel bir oda boşalırsa çok sevinirim. | Open Subtitles | وإذا كانت غرفة خاصة سأكون ممتناً. |
Dosya odası, bir dosya eksikken hâlâ dosya odasıysa ve her seferinde bir tane çıkarmaya devam edersen en sonunda sıfır dosyayla kalabilirsin. | Open Subtitles | إذا كانت غرفة الملفات ناقص ملف واحد "تبقى "غرفة الملفات و تابعت طرح واحد في كل مرة |