Çünkü biz de böyle ortaya çıktığımızda onlarda bunu yapıyorlardı. Kendi hikayelerini doğru şekle sokuyorlardı. | Open Subtitles | لأن هذا كانوا يفعلونه حينما ظهرنا، كانوا يسردون قصصهم على التوالي. |
yaptıkları kadar yapabilecekleri konusunda da özenliydiler ve bunu olabildiğince ciddi bir şekilde yapıyorlardı. | Open Subtitles | أعتقد انهم كان أصحاب ضمير حيال محاولتهم لفعل ما كانوا يفعلونه بقدر إستطاعتَهم، و جديًا كما أستطاعوا. |
Bence aynen öyle yapıyorlardı, Terry. | Open Subtitles | اعتقد أن هذا بالضبط ما كانوا يفعلونه يا (تيري) |
yaptıkları şeylerle özenle ilgilendim. | TED | وأوليت اهتمامًا كبيرًا بما كانوا يفعلونه. |
Onları hiç sevmiyorum. Tek yaptıkları benimle dalga geçmek. | Open Subtitles | لا, أنا أكره هؤلاء الرجال كل ما كانوا يفعلونه هو الاستهزاء بى |
İşlerini düzgün yaptılar mı, hiç emin olamadım. | Open Subtitles | دائماً كنت أتساءل إن كانوا يعرفون ما الذي كانوا يفعلونه |
Bakın bu tür olaylar olduğunda eskiden ne yaparlarmış. | Open Subtitles | تماما؟ انظروا إلى ما كانوا يفعلونه عادة إذا حدث مثل هذا. |
Anlayamıyorum. Otelde ne işleri vardı? | Open Subtitles | لست أفهم ما الذي كانوا يفعلونه في الفندق؟ |
Burada ne yapıyorlardı? | Open Subtitles | مالذي كانوا يفعلونه هنا؟ |
- Ne yapıyorlardı? | Open Subtitles | ما الذي كانوا يفعلونه ؟ |
Şüphelilere tekrardan göz atalım. Lisa ve Pippa kaybolmadan on iki saat önce ne yapıyorlardı. | Open Subtitles | المشتبه بهم المكررون، مالذي كانوا يفعلونه في الإثنا عشر ساعة قبل إختفاء (ليسا) و (بيبا)؟ |
Günlerdir tek yaptıkları bu. Öldürülmeyi bekliyorlar. | Open Subtitles | هذا كل ما كانوا يفعلونه لأيام سينتظرون لأن يقتطفوا |
Hiç kimse, yaptıkları şeyin karmaşık olduğunu söyleyemezdi. | Open Subtitles | لا يمكن لأحد أن يقول بأن ما كانوا يفعلونه كان معقداً |
Sadece yapıyorlar çünkü hep yaptıkları bir işti... ve sizin için din bu değilmi? | Open Subtitles | وهم يفعلون ذلك لمجرد أنهم كانوا يفعلونه دائما وأليس هذا هو الدين بالنسبة لكم؟ |
Şimdi onlar bunun bir kısmını yaptılar çünkü iki şeyin birlikte büyüdüğü Aydınlanma sisteminin bir parçasıydılar. | TED | الآن كانوا يفعلونه في جزء لأنهم كانوا جزءاً من نظام تنويرى حيث كان يكبر شيئين معاً . |
Daha büyük bir hale geldiler, enerji depoladılar, çocuklarına emek verdiler, dünyaya yayıldılar, balık ziyafeti yaptılar, her zaman işe yarayanı korudular ve zamanlarını yaşadılar. | TED | فأصبحوا أكبر حجماً، ويخزنون الطاقة، ثم يستثمرونها في شبابهم، وينشرونها حول العالم، ويتغذون على الأسماك، يحفظون ما كانوا يفعلونه دائما، ويقضون وقتهم. |
Eski zamanlarda öyle yaparlarmış. | Open Subtitles | و هذا ما كانوا يفعلونه في الأيام الخوالي |
Onların topraklarımızda ne işleri vardı? | Open Subtitles | يا أخي، ما الذي كانوا يفعلونه على أرضنا؟ |
Ormanda ne işleri vardı o zaman? | Open Subtitles | فما الذي كانوا يفعلونه في الغابة إذاً ؟ |