Bir şey bilecek Biri varsa o da sensindir diye düşündüm. | Open Subtitles | وطليق في حيّك ظننتُ إن كان أحدهم لديه معلومات فسيكون أنت |
Eğer aralarından Biri bu sabah gördüğün adamsa bize söyle. | Open Subtitles | وإن كان أحدهم يشبه الرجل الذي رأيت هذا الصباح، فأخبرنا |
Kurallarımıza göre Biri eğer baş belası veya narkotikçiyse, kurallara uymak zorunlu değildir. | Open Subtitles | اللائحة تقول إن كان أحدهم مزعج، أو شرطي مخدرات، لا يحق له المكوث. |
Birisi aletlerle oynadıysa, belki onları da kontamine etmiştir, ben de üstünde test yaptım ve bir takım spor buldum. | Open Subtitles | اذا كان أحدهم عبث بمسدسنا الأساسي فربما كانت ملوثة فالأصل أيضا لذا قمت بمسح التجويف ووجدت حزمة من الجراثيم ؟ |
Çünkü eğer bu konuşmayı birileri dinliyorsa kimliğimi bilmelerini istemiyorum | Open Subtitles | لماذا تغيّر صوتك؟ إن كان أحدهم يتنصّت إلى هذه المكالمة لا أريد أن يعرف هويّتي |
Auschwitz'in eski komutanı Rudolf Hoss da onlardan biriydi. | Open Subtitles | "القائد السابق لـ"آوشفيتس رودولف هيس" كان أحدهم" |
Gözler, birinin yalan söyleyip söylemediğini anlatmaz. | TED | العيون لا تخبرنا إذا ما كان أحدهم يكذب أو لا. |
Yolda Biri bana Ilie Nastase ile ilgili, çok kaba, yakışıksız ve ırkçı şeyler söyledi. | TED | من ناحيةٍ أخرى، كان أحدهم يخبرني عن إيلي ناستاسي، والذي قال أشياء غير لطيفة وغير لائقة وعنصريّة جداً. |
Fakat şüphelendiği şu iki kişi, ...acaba birinin hizmetlilerinden, diğerinin de akrabalarından Biri olması mümkün müdür? | Open Subtitles | والشخصان الذين أشتبه بهم ربما كان أحدهم خادم والأخر من العائله |
Bir kitap için araştırma yapıyorum ve otobüste Biri bebeğini unutursa ne yapabileceğini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا كنت أبحث عن كتاب و كنت أتسائل إذا كان أحدهم ترك طفل في إحدى حافلات المدينة ؟ |
O elli kişiden Biri başkan olsa bile mi? Başkanlık bireyden üstündür. Bunu sana Yale'de öğretmediler mi? | Open Subtitles | حتى لو كان أحدهم الرئيس الرئاسة أكبر من رجل واحد |
Siyahi adamın kafasını ezeceklerdi adamın Biri elinde beysbol sopasıyla dikilmişti derken bir gazi, üniformalı bir adam, ordu üniformalı dedi ki "Bekleyin bu Robeson değil. | Open Subtitles | وكانوا يريدون سحق رأس الرجل الأسود حيث كان أحدهم واقف ومعه مضرب بيسبول حينها قال جندي أسبق يلبس زيًا عسكريًا رسميًا |
Çok aşikardı, eğer dikkat eden Biri olsaydı. | Open Subtitles | كان هذا واضحاً, لو كان أحدهم ألقى بالاً لذلك |
Biri faturaları ödüyormuş. İşsizmiş. | Open Subtitles | كان أحدهم يسدد الفواتير لأنها تعيش من شيك البطالة |
Senin yaptığın şeklide Biri fotoğrafını çekerse, bütün mevzu ortaya çıkar. | Open Subtitles | بطريقتك هذه إن كان أحدهم يصوّر فقد كشف العمليّة بأكملها |
Ve Birisi size yanlış bilgi mi veriyor acaba, ama bu teklif gerçek. | Open Subtitles | الأن,أنا لاأعرف إذا كان أحدهم منـحك نصيحة سيئة هُنا, لكن هذا العرض حقيقي. |
"Öğrenciler yaşadıkları çevrede Birisi Missouri'den, bir başkası Pakistan'dan olduğunda bunu çeşitlilik olarak görüyorlar, ailelerinin doktor yahut bankacı olduğunu düşünmeden". | TED | "يعتقد الطلاب أن بيئتهم متنوعة إن كان أحدهم من ميسوري والآخر من باكستان-- فلا يهم إن كان آباؤهم أطباء أو مصرفيين." |
birileri video çektiyse bu adamın elinde olmalı. | Open Subtitles | إذا, إن كان أحدهم يسجل فإن هذا الرجل بحوذته التسجيل |
Eğer birileri bizimle konuşma nezaketini gösterirse, öğrenebiliriz. | Open Subtitles | حسناً، ربما لو كان أحدهم تحدث لنا لعرفنا |
Babam onlardan biriydi. | Open Subtitles | والدي كان أحدهم |
Hird'ler Kral Harald'ın sadık muhafızlarıydı. Hjorr onlardan biriydi. | Open Subtitles | (التابعون هم حراس الملك (هارولد يورند) كان أحدهم) |
Birincisi, birinin salıverildiğinde tekrar suç işleyip işlemeyeceği. | TED | أولاً، إن كان أحدهم سوف يرتكب جريمة جديدة أم لا إن تم إطلاق سراحهم. |
Oğulları da, birinin astımı vardı, eskisi kadar hasta değillerdi. | TED | أبناؤها، كان أحدهم يعاني من الربو لم يعودوا مرضى كما كانوا من قبل |