O yaşlı keçiye karşı durmak yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | مواجهة ذاك التيس العجوز, كان أفضل شيء فعلته على الإطلاق |
O yaşlı keçiye karşı durmak yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | مواجهة ذاك التيس العجوز, كان أفضل شيء فعلته على الإطلاق |
Demem o ki, demem gerekiyor ki seni benimle evlenmen için razı etmek Kate, yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | يجب ان اقول , واريد ان اقول ان اقناعكِ بالزواج مني , كيت كان أفضل شيء فعلته في حياتي |
Bunun, ikimiz için de en iyi şey olacağı konusunda anlaştığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّنا وافقنا بأنّه كان أفضل شيء لكلانا. |
Dün gece başıma gelen en iyi şey birini boğulmaktan kurtarmaktı. | Open Subtitles | ...إنقاذ شخص من الغرق كان أفضل شيء يمكن أن يحدث لي... |
Sana sahip olmak başıma gelen en güzel şeydi. | Open Subtitles | إنجابك لقد كان أفضل شيء حدث لي |
O peruğu pencereden atması başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | عندما ألقت بالباروكة من النافذة، كان أفضل شيء حدث لي على الاطلاق. |
O bileti kazanmak, Rose başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | فوزي بتلك التذكرة كان أفضل شيء حدث لي أبداً |
George, duygularımı açığa vurmam, yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | جورج، البوح بمشاعري كان أفضل شيء فعلته على الاطلاق. |
Bu şuana kadar yaptığım en iyi şeydi. Üniversiteye girene kadar bekle. | Open Subtitles | هذا كان أفضل شيء فعلتهُ، إنتظري حتّى تصلي للجامعة. |
Ama şu var ki başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | ولكن أتعلم ماذا؟ لقد كان أفضل شيء حدث لي على الإطلاق. |
Bira fıçısına çarpıp kolunu yaraladığından beri ki bu başına gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | إصابته بسبب برميل الجعة ذاك، كان أفضل شيء حدثَ له. |
Benden ayrılması başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | لا تسيء فهمي، رحيله كان أفضل شيء حدث لي، |
Buradan ayrılmak, başımıza gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | ترك حديقة الحيوانات كان أفضل شيء حدث لنا على الإطلاق |
Baskı altında mı? Benimle evlenmesi o kadının başına gelen en iyi şeydi be. | Open Subtitles | زواجها منّي كان أفضل شيء حدث لتلك المرأة طيلة حياتها. |
- Yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | لقد فعلت, ولقد كان أفضل شيء فعلته الى الابد |
Pedikür yaptırmanın şimdiye kadar yaptığın en iyi şey olduğunu söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنك قلتي أنك إعتنيتي بقدميك كان أفضل شيء |
Elimden bu kadarı geliyor. O klarnet oğlumun başına gelen en iyi şey. | Open Subtitles | لا تشكرني،فالكلارينت كان أفضل شيء بحياة إبني |
Bu hayatımda yaptığım en iyi şey, dedi. | Open Subtitles | قالت أن هذا كان أفضل شيء فعلته على الإطلاق |
Her neyse, hepinizi bu gece buraya getirmemin sebebi o hapishanenin başıma gelen en iyi şey olduğunu söylemekti. | Open Subtitles | على أية حال، سبب دعوتي لكم جميعـًا إلى هنا اللّيلة لأخبركم بأنّ السجن كان أفضل شيء حدث لي على الإطلاق |