Ardından birkaç dakika sonra, herkes intihardan söz ediyor yaptığı hazırlıkları anlatıyordu. | Open Subtitles | بعد هذه المحادثة بدقائق كان الجميع يتحدثون عن الأنتحار وكيفية التحضير له |
Eskiden herkes beni dövmek isterdi. Ama şimdi kimse bana bulaşmak istemiyor. | Open Subtitles | قديماً، كان الجميع يرغب في ضربي، أمّا الآن، فلا أحد يودّ استفزازي |
Küçük bir kızken, herkes şarkı söylemenin kaderim olduğunu söylerdi, | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة كان الجميع يقول لي الغناء مصيري |
Dave yarın gece Herkesin müsait olup olmadığını öğrenmek istiyor? | Open Subtitles | دايف يريد ان يعرف ان كان الجميع متفرغا ليلة الغد؟ |
Gençtim, Herkesin mükemmel olduğu konusunda hemfikir olduğu bir adamla evleniyordum. | Open Subtitles | كنت صغيرة وتزوجت بالرجل الذي كان الجميع يقول أنه الرجل المثالي |
Dün... herkes felaketten uzaklaşmaya çalışırken siz, sakince olay mahaline geldiniz. | Open Subtitles | البارحة،عِندما كان الجميع يهرب مِن الكارثة دَخلتَ بهدوءٍ في غِمار الأمر |
herkes sana yanlış bir şeyin doğru olduğunu söylese bile. | Open Subtitles | حتي لو كان الجميع يخبرك بأن الشيئ الخاطئ هو الصواب |
herkes saçını aynı şekilde kestirseydi nasıl bir yer olurdu burası? | Open Subtitles | كيف سيبدو هذا المكان لو كان الجميع لديهم نفس قصة الشعر؟ |
herkes çok ilişkili olsaydı, dünya biraz daha iyi bir yer olurdu. | Open Subtitles | العالم كان ليصير مكان أفضل بكثير إذا كان الجميع متعدد الشركاء الجنسيين |
Bütün herkes sana yanlışı yapmanı söylese bile doğruyu yaparak. | Open Subtitles | حتي لو كان الجميع يخبرك بأن الشيئ الخاطئ هو الصواب |
Aksine, herkes yardıma koşuyordu. | TED | ولكن حدث العكس .. كان الجميع منخرطاً معنا |
herkes kıyafet bağışlıyor. | TED | مورغان أونيل: كان الجميع يتبرع بالملابس. |
Eğer herkes gül dolu bir yatağı hayal etseydi, bunun hakkındaki ilginç konuşmayı yapmıyor olurduk. | TED | إذا كان الجميع يتخيل على سرير من الورود، نحن لن يكون لنا محادثات مثيرة للإهتمام حول هذا الموضوع. |
Genelde karakol saldırı altında olurdu ancak birkaç haftadır çatışma olmamıştı. herkes sıkıntıdan ve sıcaktan sersemlemiş durumdaydı. | TED | عادةً، تُهاجم قاعدتنا، لكننا لم نخض أي معركة منذ أسابيع، كان الجميع مصدومين من الملل والحر. |
Peki ya herkes kalıcı olarak görünmez olursa? | TED | وماذا لو كان الجميع غير مرئيين بشكل دائم؟ |
Ama oraya gittiğimde herkes beni yüreklendirdi, bana destek oldu ve kendim olmama izin verdi beni yargılamadan. | TED | عندما وصلت إلى هناك، كان الجميع يقوم بالتشجيع، يعمل على دعمك وترك المجال لأن تكون على طبيعتك دون إصدارأي أحكامٍ مسبقة. |
herkes gülümseyerek selam veriyordu, içecek ikram ediyordu veya öğlen yemeğine bizi evlerine çağırıyorlardı. | TED | كان الجميع يحيينا بالابتسامة، ويقدمون لنا مشروبًا أو يدعوننا إلى منازلهم لتناول الغداء. |
Sana Herkesin yalancı dediği bir arkadaşımdan bahsetmeme izin ver. | Open Subtitles | دعيني أخبرك بقصة أحد أصدقائي كان الجميع يقولون بأنه كاذب |
1932'de başkan olarak seçilmiş neredeyse Herkesin fakir olduğu dönemde. | Open Subtitles | لقد أنتخب في عام 1932، عندما كان الجميع فقراء تقريباً. |
Aslında başından beri Herkesin gördüğü şeyi görmem biraz zaman aldı. | Open Subtitles | أتعلم؟ فقط إلتزم مني بعض الوقت لأكتشف ما كان الجميع يعرفه. |