Senin bu işi alman gerektiğini savunan tek kişi oydu. | Open Subtitles | كان الشخص الوحيد المستفيد عندما حصلتى على العمل |
Paramızın nerede gömülü olduğunu bilen tek kişi oydu ve sen onu vurdun! | Open Subtitles | لقد كان الشخص الوحيد الذ يعرف أين دُفنت أموالنا |
E-posta atmayı bilen tek kişi oydu. | Open Subtitles | هو كان الشخص الوحيد الذي يعرف كيفية الرد عليه |
Beni hayatımda mutlu edebileceğine inandığım tek kişiydi. | Open Subtitles | لقد كان الشخص الوحيد الذي اخترته في حياتي |
O cumartesi günü saat tam olarak saat 3:45'de hipodromdaki 100.000 kişi arasında belki de, Marvin Unger altıncı yarışın heyecanlandırmadığı tek kişiydi. | Open Subtitles | 45 فى الأسبوع الأخير من سبتمبر مارفين أنجر كان الشخص الوحيد بين مائة الف فى الحلبة الذى لم يشعر بالإهتمام تجاه السباق الخامس |
Shane'nin yıldıramadığı tek insan oydu. | Open Subtitles | كان الشخص الوحيد الذي لم يستطع شاين إبعاده عني |
- Beyler... - ...onunla anlaşabilen tek kişi oydu. | Open Subtitles | لقد كان الشخص الوحيد الذي كان على وفاق معه. |
Onunla tanıştığımda, beni olduğum gibi kabul eden tek kişi oydu. | Open Subtitles | عندما أعترفت بشذوذي, كان الشخص الوحيد الذي قبلني بما أكون. |
Bunu yapabilecek tek kişi oydu. | Open Subtitles | كان الشخص الوحيد الذي يستطيع تنفيذ الأمر. |
Çünkü hayatında seni olduğun gibi kabul eden tek kişi oydu. | Open Subtitles | لأنه كان الشخص الوحيد في حياتك الذي تقبلك على سجيتك |
Güvendiğim tek kişi oydu. | Open Subtitles | كان الشخص الوحيد الذي أثق به وأئتمنه |
Ve kaçık olduğumu düşünmeyen tek kişi oydu... | Open Subtitles | وهو كان الشخص الوحيد الذي لم يجعلني يوماً أشعر كأنني مجنونة أو... |
- O öldürmedi. - Buradaki tek kişi oydu. | Open Subtitles | لم يقتله - هو كان الشخص الوحيد الموجود هنا - |
Roland olduğunu düşünmüyorsun -- O gece laboratuvardaki tek kişi oydu. | Open Subtitles | ..." أنت لا تعتقد حقا أن " رولاند لقد كان الشخص الوحيد الآخر فى المعمل |
Telefon defterinde adı soyadı Clark Clark olan tek kişi oydu. | Open Subtitles | لقد كان الشخص الوحيد الذي اسمه ( كلارك كلارك ) في دليل الهاتف |
Uzun bir süre boyunca güvenebileceğim tek kişiydi. | Open Subtitles | للوقت الطويل، هو كان الشخص الوحيد الذي أنا يمكن أن أئتمن. |
Bana gerçekten değer veren tek kişiydi. Ne düşündüğünüz önemli değil. | Open Subtitles | لقد كان الشخص الوحيد الذي إعتنى بي لايهم ماتظنه أنت |
Golf kulübünde, sopasının ucunda şişe mantarı olan tek kişiydi. | Open Subtitles | لقد كان الشخص الوحيد على ملعب الجولف لديه عصا حديدية مع الفلين على نهايتها |
Onu çocukluğumdan beri tanırdım, ...beni hiçbir zaman bırakmayan tek insan oydu. | Open Subtitles | لقد عرفته منذ الصف الثاني الإبتدائي و قد كان الشخص الوحيد الذى لم يتخلَ عنى قط بأي شكل |
Bana bir denek gibi bakmayan beni ben olarak gören tek... insan oydu. | Open Subtitles | كان الشخص الوحيد الذي رآني على حقيقتي ، ليس كموضوعاً للبحث ... لكن (رآني كـ(ناتالي |