Kıskandın ve kavga ettiniz düşüp başını çarptı, bir kazaydı ve sevgilisi de olaya şahit oldu. | Open Subtitles | كنت غيورة، تشاجرت. ضرب رأسه. لقد كان حادثاً. |
- Biz suyun 10 metre altında bir araba enkazında tanıştık. - Evet, ama o bir kazaydı. - Manny bana zarar vermez. | Open Subtitles | ـ أننا أجتمعنا في حطام السيارة تحت الماء ـ لكن كان حادثاً |
- Babam çıldıracak. - Bu bir kazaydı. | Open Subtitles | ـ أبي سوف يُحَطِّم مُؤخِّرتي ـ كان حادثاً |
Merhaba, medya ile ilgileneceğim. Turistlerin paniğe kapılmasını istemiyoruz. Şimdilik bu bir kaza. | Open Subtitles | سأتولى أمر الصحافة، فنحن لا نرغب بإخافة السياح للوقت الحاضر، لقد كان حادثاً. |
Elimde olayın kaza olduğunu belirten tam teşekküllü bir komisyon raporu var. Olayın kaza olduğunu bu mu gösterecek? | Open Subtitles | لقد أرسلت لجنة متخصصة إلى هُناك و قالت بإنه كان حادثاً |
Kazara oldu. Kucağına oturmak istememiştim. | Open Subtitles | معذرة ، لقد كان حادثاً لم أقصد الجلوس علي حجرك |
O, öğrenim gezisinde yaşanan talihsiz bir kazaydı. | Open Subtitles | ذلك كان حادثاً مأساويا خلال الرحلة الميدانية |
Vera'ya sorun. Ona sorun. Bu bir kazaydı. | Open Subtitles | أسأل فيرا أسألها كان حادثاً أنا برئ هو وقع |
Bu bir kazaydı. Eğer anlattıkların doğruysa, bu bir kazaydı. | Open Subtitles | انه كان حادثاً, اذا ما قلتيه كان الصحيح فهذا كان حادثاً |
O bir kazaydı. | Open Subtitles | لقد كان حادثاً هذا بالإضافة , إلى أنك لم تنم معها أبداً |
bir kazaydı, eğer düzgün bir anne olsaydım hiç olmayacak bir kaza. | Open Subtitles | لقد كان حادثاً لم يكن من المفترض أن يحدث لو كنت أماً مناسبة |
Önemli olan... senin bunun hakkında suçluluk hissetmemen. bir kazaydı. | Open Subtitles | المهم في الأمر هو ألا تشعر أنت بالذنب حيال ذلك، فقد كان حادثاً |
Bu kadar üzerine alma adamım. Sadece bir kazaydı. | Open Subtitles | لا تلومنَّ نفسك يا رجل فلقد كان حادثاً عرضيّاً |
Bu bir kazaydı. | Open Subtitles | عرفت بأنها يجب أن تكون خاصتي، لقد كان حادثاً |
Sonunun kötü olacağını biliyordum ama panikledim ve en kötü kararı aldım ama yemin ediyorum tamamen bir kazaydı. | Open Subtitles | عرفتُ كيف سيبدو الأمر، ولكنّي أصبتُ بالذعر وقطعتُ قراراً سيئاً حقاً. ولكنّي أقسم لكِ، لقد كان حادثاً. |
Avukat beyin ilettiği Cezayir polisinin raporu yangının bir kaza olmadığını ve ailenize yönelik bir saldırı olduğunu doğruluyor. | Open Subtitles | تم تقديم تقرير الشرطة الجزائرية عن طريق القنصلية وهو يشير إلى أن إطلاق النار كان حادثاً وتم التأكيد بحدوث |
Gazeteye göre elektrik kontağıymış, yani bir kaza! | Open Subtitles | التقرير يكشف بإنها كانت مشكلة كهربائية كان حادثاً |
Gölde... Olanın bir kaza olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | في بركة التزحلق , انا لست متأكد ان ما حدث كان حادثاً |
Gerek yok Bay Pete. Kazara oldu. | Open Subtitles | هذا ليس ضروري ، يا سيد بيت لقد كان حادثاً |
İlk çocuk Kazayla oldu, sonra ötekisi doğdu. | Open Subtitles | ،الابن الأول كان حادثاً في البداية ثم جاء الثاني |
Vurulmanın kaza olduğu iddianızı ekleyeceğim. | Open Subtitles | سوف اكتب ف يالتقرير بأنك ادعيت بأن القتل كان حادثاً |
Dinle, köpek için üzgünüm. bir kaza oldu. | Open Subtitles | لعلمك , انا اسف لما حدث للكلب كان حادثاً |
Yaşlı kadın bile inanmış kaza olduğuna. | Open Subtitles | حتى السيدة العجوز نفسها تعتقد أنَّه كان حادثاً |