Samantha'yı öldüren her kimse benim bir şey bulmamdan korkuyordu. | Open Subtitles | كائناً من كان قاتل سامانثا كان خائفاً أن أجد شيئاً |
Ben istifa edersem kendisinin de istifa etmesi gerekeceğinden korkuyordu. | Open Subtitles | كان خائفاً من لو أن قدمت استقالتي هو سيستقيل ايضاً |
O kadar korkmuştu ki, kendine gelmesi bir saat sürdü. | Open Subtitles | لقد كان خائفاً لدرجة أنه أستغرق ساعة ليفيق |
Gezegenler arası işgal haberlerinden o kadar çok korkmuştu ki oradan kaçtı. | Open Subtitles | كان خائفاً من تقارير الغزو الفضائي، لدرجة أنه هرب.. |
Kardeşim okula gitme vakti gelince bundan ölesiye korktu. | Open Subtitles | أخي كان خائفاً عندما حان وقت ذهابه إلى المدرسه |
korkmuş bir çocuk annesinden sıyrılıp evine doğru köpeğini almak için koştu. | TED | ابتعد صبي عن والدته ليعود مسرعاً إلى البيت ليجلب كلبه الذي كان خائفاً بشكل واضح |
Belki de sizi bir gün cidden inciteceğinden korktuğu için gitmiştir. | Open Subtitles | ربما هو رحل لآن كان خائفاً أن يضربك حقاً يوم ما |
Peki ya kocası? Ölümüne korkuyordu, çünkü karısı çok konuşuyordu. | Open Subtitles | لقد كان خائفاً حتى الموت من أن تتكلم زوجته |
Polislerin Iris'in kimin için çalıştığını... ortaya çıkarıp gelip onu aramalarından korkuyordu. | Open Subtitles | لقد كان خائفاً أن الشرطة سيستخرجون الأمر منها بالضرب وسيعرفون لمن تعمل، وسيأتون للبحث عنه |
Konuşmaya korkuyordu. Ne yazıyorsun? | Open Subtitles | كان خائفاً من قول أي شيء، مالذي تقومين بكتابته؟ |
Davayı kaybetmemizden, kötü adamların serbest kalmasından korkuyordu. | Open Subtitles | كان خائفاً من خسارتنا للقضيّة وأنّ كثيراً من الأشرار سيفلتون دعني أخمّن: |
Tahmin et, onun son ayinini yapmaktan kim çok korkmuştu? | Open Subtitles | وخمني من كان خائفاً من أن يلقي شعائر جنازته؟ |
O kadar korkmuştu ki, iyi geceler öpücüğü verirken dudağımı ısırmıştı. | Open Subtitles | لقد كان خائفاً جداً، لقد عضني في شفتي عندما قبلني قبلة المساء |
Baba korkmuştu. Lionel'ın onu öldürmeye çalıştığını düşünüyor. | Open Subtitles | أبي لقد كان خائفاً و يعتقد بأن ليونيل حاول قتله |
Çok korkmuştu, yalnızdı ve ben bir şey yapamadım, anne. | Open Subtitles | كان خائفاً ووحيداً ولم يستطيع عمل أي شيئ، أمي |
Hee Won ve senin incinebileceğinden korktu, bu yüzden gitti. | Open Subtitles | كان خائفاً من ان هي وون وأنت ِ من الممكن أن تتأذون ،، لذلك رحل. |
Ama adını vermeyeceğim bir düğün organizatörü katılımcılardan bazılarının uyuya kalacağından korktu. | Open Subtitles | لكن مخطط زواج شاب سيبقى أسمه مجهولاً كان خائفاً أن ينام بعض الحضور |
Öyle olmuş olabilir ancak canı pahasına korkmuş olmalı. | Open Subtitles | ربما يكون ذلك , يا سيدى ولكنه كان خائفاً على حياته أيضاً |
Öyle korkmuş ve öyle bir çığlık atmıştı ki kral Solomon sarayında, yerinden düştü. | Open Subtitles | كان خائفاً جداً على درجة أنه هرع يصرخ إلى قصر الملك سولومون. محبوب الجماهير. |
Birisinin haklı olduğunu kabul etmekten korktuğu için saklanmamıştı. | Open Subtitles | لم يخفي هو ذلك ، لانه كان خائفاً من الاعتراف بأن احدهم كان على حقّ .. |
korkuyor gibiydi. | Open Subtitles | وكأنما كان خائفاً أو شيئاً من ذلك القبيل |
Ama çok korktuğunu, sarsıntı geçirdiğini ve kimseyle konuşmak istemediğini söyledim. | Open Subtitles | لكنه كان خائفاً جداً ومضطرباً .وهو لا يريد التحدث لأي أحد |
Film onu açmamış. Çünkü Mark'ın Keira Knightley'e verdiği değer kadar kimseye değer veremeyeceğinden korkuyormuş. | Open Subtitles | الفيلم حقاً أحبطه لأنه كان خائفاً من الإهتمام بشخصاً ما |