Müslüman kadınlara yolda saldıran bir adamdı. | TED | كان رجلًا قد سبق له الاعتداء على امرأة مسلمة في الشارع. |
İri yarı bir adamdı ve sert olmakla tanınırdı. | TED | كان رجلًا ضخمًا وشديدًا ومعروف عنه أنه صعب المراس. |
İyi bir adamdı, başarılıydı, imparatorluğa faydalı olması için seni yetkilendirmek gibi iyi önsezileri vardı. | Open Subtitles | لقد كان رجلًا طيّبًا, ناجحًا, رجلًا لديه فطنة جيدة. |
Sana bakmazdı bile. Yine de iyi bir insandı. | Open Subtitles | لقد كان رجلًا حتى لم ينظر لكِ أبدًا |
Ama Hershel Maggie'nin babası muhteşem bir insandı. | Open Subtitles | لكنّ (هيرشل) والد (ماجي) كان رجلًا عظيمًا. |
Akıllı ve nazik biriydi. İyi bir adamdı. | Open Subtitles | لقد كان ذكيًّا وودودًا، كان رجلًا صالحًا. |
Babanın deli olduğunu düşünüyordun biliyorum ama o... iyi bir adamdı. | Open Subtitles | أدري أنك حسبت أباك مجنونًا، لكنه كان رجلًا صالحًا. |
İyi bir adamdı, ama ruh ikizim değildi işte. | Open Subtitles | لقد كان رجلًا صالحًا لكنه لم يكن توأم روحي |
Dan Anderssen tuhaf bir adamdı, biliyorsun. | Open Subtitles | دان أندرسون كان رجلًا غريبًا لكن أظنه كان محبوبًا |
Kaçtığımız bir adamdı sadece. Götleğin tekiydi. | Open Subtitles | كان رجلًا نهرب معه وكان وغدًا لعينًا |
Koca bir adamdı, eski futbolcu sonuçta. | Open Subtitles | كان رجلًا ضخمًا لاعب كرة أمريكية سابق |
Harika bir adamdı. O.. | Open Subtitles | كان رجلًا رائعًا.. |
Takım elbiseli bir adamdı. | Open Subtitles | بل كان رجلًا يرتدي بدلة. |
Çünkü o hoş bir adamdı. | Open Subtitles | لأنه كان رجلًا صالحًا |
Babanız çok parlak bir adamdı. | Open Subtitles | والدك كان رجلًا رائعًا |
O çok kötü bir adamdı. | Open Subtitles | كان رجلًا مروعًا |
Ama Hershel Maggie'nin babası muhteşem bir insandı. | Open Subtitles | لكنّ (هيرشل) والد (ماجي) كان رجلًا عظيمًا |
Babam iyi bir insandı. | Open Subtitles | أبي كان رجلًا صالحًا |
İyi bir insandı. | Open Subtitles | كان رجلًا صالحًا. |
Leland Goines, babam, sadece bir insandı. | Open Subtitles | ليلاند جوينس) أبي) كان رجلًا فحسب |
Bay Younger iyi bir insandı. | Open Subtitles | (كان رجلًا طيبًا السيد (يونغر |