Ve o, kantitatif veride ilk başta görmedikleri bir şeyi keşfetti. | TED | وما اكتشفه كان شيئًا لم يروه في البداية في البيانات الكمية. |
Buna Kasıtlı Yanlış adını verdiler: bir sanatçının niyetinin yanlış yönlendireceğine inanmak. | TED | ووصفا هذا بأنه مغالطة متعمدة: إعطاء قيمة لنوايا الفنان كان شيئًا خاطئًا. |
Tamam. Eğer kötü bir şey varsa, her halükarda onu görmek istemiyorum. | Open Subtitles | حسنًا، إذا كان شيئًا شيّئًا، لا أودّ أن اراه على ايّ حال. |
Ve bir anda, annenin yaptığı şeyin ne kadar inanılmaz olduğunu fark ettim. | TED | الآن ما فعلته الأم صعقني ما فعلته الأم كان شيئًا لا يصدق. |
Büyük ihtimalle, hakkında düşündüğünüz zor seçim büyük bir şeydi, mühim bir şeydi, sizin için önemli olan bir şeydi. | TED | المحتمل هو أن الخيار الصعب الذي فكرت به كان شيئًا كبيرًا، شيئًا هامًا جدًا، شيئًا مهمًا بالنسبة إليك. |
Hayatımda bir kez olsun tecil iyi bir şeydi. | TED | لمرة واحدة في حياتي، الإيقاف كان شيئًا جيدًا |
inanılmaz bir olaydı. Onu öldürmeyi düşündüğünü söylemişti. | Open Subtitles | لقد كان شيئًا غريبًا منها أن تقول أنها فكرت بقتله |
DNA, üzerinde çalıştıkça daha karmaşık bir hâl aldı. | Open Subtitles | كلما تدارستُ حامضه النووي، كلما كان شيئًا مُحيِّرًا. |
Yapayalnız kapana kısılmak çok korkunç bir his olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه كان شيئًا فظيعًا كونكِ محتجزة وحدك كهذا |
Korkunç bir trajedi yaşanmış. O olayın bir parçası değildim. | Open Subtitles | هذا كان شيئًا مروّعًا حَدَث لم أُشارك بهِ |
Eminim orijinalinde pozitif bir şeydi. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أن هذا كان شيئًا إيجابيًا في الأصل |
Çok önemli bir iştir diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أفترض أنه كان شيئًا على قدر كبير من الأهمية |
Fakat çok uzun zaman önce başka bir yerdi. | Open Subtitles | لكنّ هذا المكان كان شيئًا آخر منذ زمن طويل. |
Onun sana bir şey vermesini sağlarsın, küçük de olsa. | Open Subtitles | بل إجعله يعطيك شيئًا حتي وإن كان شيئًا صغيرًا. |
Evet. Ama sanırım biri değildi, bir şeydi. | Open Subtitles | نعم, عدا أني لا أظن أنه شخص ما، بل أظن أنه كان شيئًا ما. |
Eğer hayatta bir şey sana neşe katıyorsa o hâlde onu yapman gerekir. | Open Subtitles | إذا كان شيئًا بالحياة يعطيكِ المتعة يجب عليكَ فعلهُ بكل بساطة |
bir işe girip çalışmayı ve hayata bir de böyle devam etmeyi deneyeceğim. | Open Subtitles | سأحصل على وظيفة وأرى اذا كان شيئًا أريد فعله |
Kanka, sana gülmüyordum. Aklıma bir şey gelmişti. | Open Subtitles | يارجل أنا لم أكن أضحك عليك لقد كان شيئًا آخرًا |
Saçma bir kıskançlıktan başka bir şey değil bu. | Open Subtitles | ولا تتظاهري بأن ما فعلته كان شيئًا سوى غيرة خانقة. |
Üstüne üstlük, ben de şaşkındım: Gerçek bir ordunun içindeydim. | TED | بالإضافة إلى ذلك، لقد دهشتُ بذلك ... لقد كان شيئًا حقيقيًا، الجيش. |