Bir ortağı vardı ama yürümedi. | Open Subtitles | كان لديه شريك ولكن الأمور لم تمضي على مايرام |
- Belki Bir ortağı vardı. | Open Subtitles | ربما كان لديه شريك |
Diyelim ki Bir ortağı vardı. | Open Subtitles | كُتب هنا ، بأنه كان لديه شريك |
Bu bıyıklı adamın onu hızlı bir arabayla Windermere'e bırakan bir suç ortağı vardı. | Open Subtitles | ذاك الشخص ذو الشارب الغريب، كان لديه شريك في سيارة سريعة |
Kocam John'un bir suç ortağı vardı. | Open Subtitles | زوجي (جون)، كان لديه شريك. |
Sonra Nighthorse ya da Blankenship, neyse, bir de suç ortağı varmış. | Open Subtitles | (حسناً، كان (نايتهورس) أو (بلانكينشيب لا يهم، كان لديه شريك في الجريمة |
Eğer bir ortağı varsa hala serbest ve Rebecca Daniels da elinde. | Open Subtitles | إذا كان لديه شريك فما يزال طليقاً ولديه (ريبيكا دانيالز) |
Veya Marcus'un Bir ortağı vardı. | Open Subtitles | أو ربما كان لديه شريك |
Adamın Bir ortağı vardı McGee. | Open Subtitles | كان لديه شريك يا (ماكغي). |
Bir ortağı vardı. | Open Subtitles | كان لديه شريك |
Bir ortağı vardı. | Open Subtitles | كان لديه شريك. |
O zaman bir suç ortağı varmış. | Open Subtitles | إذاً كان لديه شريك |
Yaramaz çocukları dövmek için kamçı taşıyan, Kara Peter adında da bir ortağı varmış. | Open Subtitles | كان لديه شريك أسود يدعى (بيتر) يقوم بضرب الأطفال غير المطيعين |