Fakat mutluydum. Zekiydim, arkadaşlarım vardı ve hepsinden önemlisi, daha iyi bir geleceğe dair umudum vardı. | TED | ولكنني كنت سعيدة، كنت ذكية، وحظيت بكثير من الأصدقاء وفوق هذا كله، كان لدي أمل أن أحظى بمستقبل مشرق. |
Seni ilk, kucağında oğlunla bahçemde koşarken gördüğümde çocuğun yaşayacağına dair az umudum vardı. | Open Subtitles | في أول مرة رأيتك تطأ فيها أرضي وابنك على يديك -لقد كان لدي أمل ضئيل لنجاته |
Seni ilk, kucağında oğlunla bahçemde koşarken gördüğümde çocuğun yaşayacağına dair az umudum vardı. | Open Subtitles | في أول مرة رأيتك تطأ فيها أرضي وابنك على يديك -لقد كان لدي أمل ضئيل لنجاته |
Ve iki güzel saniye boyunca umudum vardı. | Open Subtitles | وفي الواقع لثانيتين تقريباً كان لدي أمل |
Sanırım umudum vardı. | Open Subtitles | أنه كان لدي أمل فقط |
umudum vardı. | Open Subtitles | كان لدي أمل |