"كان لدي صديق" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bir arkadaşım vardı
• Bir dostum vardı
• Bir erkek arkadaşım vardı

Eskiden bir arkadaşım vardı. Salonuna yolda ölen hayvanları asardı.
كان لدي صديق يقوم يتعليق ما يصطاده في غرفة المعيشة

Ben küçükken böyle bir arkadaşım vardı, beni çılgına çevirirdi.
عندما كنت صغيرة كان لدي صديق مثلك كان يدفعني للجنون

Çöl Fırtınası'nda bir arkadaşım vardı.
لم تفهم كان لدي صديق كان في عاصفة الصحراء.. كان في مشاة البحرية أيضاً

Çocukluğumdan beri çok yakından tanıdığım Bir dostum vardı, ama öldü.
كان لدي صديق عرفته من الطفولة . لكنه توفي

benim kafamı karıştırdığına emin olduğum Bir erkek arkadaşım vardı.
كان لدي صديق حميم كنت متأكدة جدا أنه يعبث بي،

Bazen bu ismi kullanan bir arkadaşım vardı.
كان لدي صديق يدعو نفسه بهذا الاسم أحياناً

Çok doğru. Nişanlısını çok seven astronot bir arkadaşım vardı.
ذلك صحيح ، كان لدي صديق يعمل كرائد فضاء وهو يحب خطيبته بجنون

Benim de böyle bir arkadaşım vardı ama keçileri kaçırıp, köpeğimin kıllarıyla fıstık ezmesi saklamaca oynamaya başladı.
عندما كنت صغير كان لدي صديق مثل ذالك إيضاً ما عدا أن عضني وبدأ اللعب "أخف زبدة الفستق" بكلبي

Benim de böyle bir arkadaşım vardı ama keçileri kaçırıp, köpeğimin kıllarıyla fıstık ezmesi saklamaca oynamaya başladı.
عندما كنت صغيرة كان لدي صديق مثلك كان يدفعني للجنون عندما كنت صغير كان لدي صديق مثل ذالك إيضاً ما عدا أن عضني وبدأ اللعب

Ama ben küçükken, - Hayali bir arkadaşım vardı.
حين كنت طفلةً, كان لدي صديق وهمي

Ama sanırım çok yakın bir arkadaşım vardı.
. لكني أعتقد بأنه كان لدي صديق مقرب

Lisedeyken tek bir arkadaşım vardı.
في الثانوية، كان لدي صديق واحد فقط.

Long Island Üniversitesi'nde engelli bir arkadaşım vardı ve aynı zamanda "New York Times" gazetesinde muhabirdi. Arkadaşım, ne olduğuyla ve neden yanlış olduğunu düşündüğüyle ilgili yazı yazabilecek bir muhabire ulaştı.
كان لدي صديق طالب لديه احتياجات خاصة في جامعة لونغ ايلاند وكان أيضا مراسلا صحفيا في "نيويورك تايمز،" واستطاع الحصول على مراسل لكتابة مقالة جيدة عما حدث ولماذا يعتقد أن ما حدث خطأ.

Eskiden çatı katında bir arkadaşım vardı.
كان لدي صديق يسكن السطح.

Gür sesli bir arkadaşım vardı.
كان لدي صديق ذو صوتًا عالياً

Benim de eskiden Joey diye bir arkadaşım vardı. Artık yok.
كان لدي صديق يدعى (جوي) لكن ليس بعد الآن

Kuzey Queens'de bir arkadaşım vardı.
كان لدي صديق في شمال حي "كوينز"

Bir dostum vardı ama çekip gitti.
كان لدي صديق ولكنه فر للخارج

Orada Bir dostum vardı.
كان لدي صديق هناك.

Bir erkek arkadaşım vardı, bana yalan söyledi. Ben de onu terk ettim.
كان لدي صديق , كذب علي و رحلت , هذا كل شيء

Bir zamanlar kulaklarının arkasına sandal ağacı takan Bir erkek arkadaşım vardı.
كان لدي صديق حميم ,كان يرتدي الصندل خلف أذنيه