Kurban Yalnızdı ve eve zorla girilmemişti. | Open Subtitles | الضحية كان لوحده و لم يكن هناك أي مؤشر للدخول عنوة الى الشقة |
-Evet, Yalnızdı. | Open Subtitles | ـ نعم، كان لوحده |
D'Souza Yalnızdı. | Open Subtitles | دي سوزا كان لوحده |
Robin, başı belada bir kadına, yalnız başınayken yardım etmeye çalışmıştı. | Open Subtitles | روبن كان لوحده عندما راى إمرأة في مشكلة |
- Takside yalnız mıydı? | Open Subtitles | هل كان لوحده في التاكسي ؟ |
Jacob tek çocuktu İstismara uğradığı sırada tek başınaydı, yani fantezisini tam olarak gerçekleştirebilmek için kurbanlarıyla yalnız kalmalıydı. | Open Subtitles | جيكوب كان طفلا وحيدا لذا فقد كان لوحده عندما حدثت الإساءات لذا لكي يتمكن من تحقيق احلامه فعليه ان يكون وحيدا مع ضحاياه |
Anlaşılan Henry buradaymış ama yalnız olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | يبدو أنّ (هنري) كان هنا لكنْ لا أظنّه كان لوحده |
Tek başına mıydı? | Open Subtitles | لقد كان لوحده |
- Barda Yalnızdı. | Open Subtitles | كان لوحده عند المشرب |
Kimse yalnız bir şey yapmıyor. Vega Yalnızdı. | Open Subtitles | لا أحد يفعل أيّ شيء لوحده فـ(فيغا) كان لوحده |
Neden Yalnızdı? | Open Subtitles | لماذا كان لوحده ؟ |
Ormanda Yalnızdı. | Open Subtitles | لقد كان لوحده في الغابة. |
- Hayır, Yalnızdı. | Open Subtitles | -لالا، لقد كان لوحده |
Yalnızdı. | Open Subtitles | لقد كان لوحده ... .. |
Nick Yalnızdı. | Open Subtitles | أتعلم (نك) كان لوحده |
Robin, başı belada bir kadına, yalnız başınayken yardım etmeye çalışmıştı. | Open Subtitles | (روبن) كان لوحده عندما وقع على امرأة في مشكلة |
10 dakika boyunca yalnız mıydı? | Open Subtitles | كان لوحده عشر دقائق؟ |
Evet, ama tek başınaydı. | Open Subtitles | نعم لكن الرجل كان لوحده شكرا لوقتك |
- yalnız olduğunu varsayıyoruz. | Open Subtitles | - نفترض بأنّه كان لوحده. |