ويكيبيديا

    "كان مثل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gibiydi
        
    • Sanki
        
    • gibi oldu
        
    • benziyordu
        
    • gibi bir şeydi
        
    • gibiydim
        
    • gibi miydi
        
    • benziyor
        
    • onun gibi
        
    Ailemle, kardeşlerimle, Sanki, "Hepiniz, beni sadece yalnız bırakın." gibiydi. Open Subtitles مع عائلتي , مع اخوتي كان مثل ان يتركوك وشأنك
    Güneşin kalbindeki gece ve fırtına gibiydi. Geçmişten gelen, sonsuza giden biri. Open Subtitles كان مثل الليل والعاصفة في قلب الشمس إنه عريق ولا نهاية له
    Bugünkü öğle yemeği, MTV yapımı bir Nuremberg mahkemesi gibiydi. Open Subtitles الغداء اليوم كان مثل نورنبيرغ مقدم من ام تي في
    Biliyor musun? Onu sonraki gece gördüğümde aramızdaki bağ kemikleşmiş gibiydi. Open Subtitles أتعرف حين رأيته الليلة التالية ، كان مثل رابطة تكونت بيننا
    Patlamıştı. Kendini kaybettiğini gördüm. Sanki kafasında şalterler atmış gibiydi. Open Subtitles لقد إنفجر غضبًا فجأة،لقد رأيته,لقد كان مثل زرًا قد غيره.
    Hristiyanlık için ilk kiliselerden birisini veya İslam için ilk camilerden birisini tasarlamak gibiydi. TED لقد كان مثل تصميم أول الكنائس للديانة المسيحية، أو أول الجوامع للإسلام.
    Sonra, biraz da yardımla pigmentlerin bazıları geri geliyor ama bu süreçleri yaşamak madalyonun iki yüzü gibiydi. TED ثم بقليل من المساعدة، عادت بعض الصبغة، ولكن معايشة مثل هذا الأمر كان مثل وجهين لعملة واحدة.
    Öyle ki ortalama bir öğrenci için ek bir öğretim yılı gibiydi. TED كثيراً؛ لدرجة أن هذا كان مثل عام دراسي إضافي للطالب العادي.
    Basit bir işti ama benim için devrim gibiydi. TED كان تصرفاً بسيطاً لكنه كان مثل الثورة بالنسبة لي.
    Ama sizi gördüğüm zaman öte dünyadan bir çağrı gibiydi bu Sanki. Open Subtitles أنا فقدت كل اهتمام في الدين لكن عندما رأيتك في تلك الليلة كان مثل الدعوة من الجانب الآخر
    Kapı sürgüsünün çıkardığı ses, kulaklarıma kılıç saplanması gibiydi. Open Subtitles حاجز مزلاج الباب كان مثل ضربة السيف فى اُذنى
    Milli Tarih Müzesi'nde gördüğüm bir şey gibiydi. Open Subtitles لقد كان مثل الذى رايته فى متحف التاريخ الطبيعى
    Asla geçmeyecek sanıyordum ama, Sanki sihir gibiydi. Open Subtitles لم أكن أظن أن ينجح الأمر، لكنه كان مثل السحر.
    Tam da karım ile birlikte çocuk yapma konusunda sorunlar çekerken Sanki birden... Open Subtitles طفلة رضيعة بدون أحد يعتني بها ، أنا وزوجتيمررنابمشاكلوقتيةكيتحملطفلا.. وقد كان مثل ..
    Sadece seni orada öyle seyrederken dünya Sanki artık karanlıktan ibaretmiş gibi gelmedi. Open Subtitles انه فقط يراقبك هناك، كان مثل العالم لم يكن كل الظلام بعد الآن.
    Gelecek aşamaya geçmeliyiz. " dediğimde onu hırsızlık yaparken yakalamışım gibi oldu. Open Subtitles حسناً, حان الوقتُ لنا" ",لتخاذ الخطوة القادمة ,كان مثل امساكي له يسرق
    Jack'e benziyordu, Elizabeth'in evindeki kadar gelişmemişti. Open Subtitles كان مثل جاك، ولكن ليس كما وضعت بوصفها واحدة في مكان إليزابيث.
    Sonra uyandığımda oradaydı ve bu uyanma duygusu buzla kaplı acı denizini yarıp hava almaya başlamak gibi bir şeydi. TED لذا كان هناك عندما استيقظت، وكان، الاستيقاظ كان مثل كسر من خلال الجليد في بحيرة مجمدة من الألم.
    Kesinlikle öyleydi. Sanki bir rüyada gibiydim. Open Subtitles ذلك ماذا كان ، كان مثل أن تعيش حلماً ، حلم كبير
    Çetenin maliye bakanı gibi miydi? Open Subtitles هل كان مثل مسؤول خزينة العصابة ؟
    Yani, bu Sinsemilia ya benziyor, doğru mu? Open Subtitles إذن ، هذا كان مثل "سينسيميليا" . أليس كذلك ؟
    Şey, eğer onun gibi kötü bir h.g.* bir yemek teslimat işine düştüyse, ben nasıl kurtuldum? Open Subtitles اذا كان مثل هذا يوصّل الطرود كيف لي أن أُطرد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد