ويكيبيديا

    "كان من الواضح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • açıktı
        
    • belliydi
        
    • belli ki
        
    Yedi yıl önce, balarısı kolonilerinin toplu halde öldükleri haberi ilk olarak ABD'den geldiğinde, birşeyin gerçekten, gerçekten kötü gittiği çok açıktı. TED قبل 7 سنوات، عندما أبلغنا بموت مستعمرات كاملة من نحل العسل، والبداية من الولايات المتحدة، كان من الواضح بأن هناك خطب ما.
    Savcıların, hüküm verdikten sonra bize ne olduğuna dair pek düşünmedikleri açıktı. TED كان من الواضح أن هؤلاء المدّعين لم يفكروا كثيراً في ما يحدث لنا بعد فوزهم بالإدانة.
    - Bu gece Sophie'yle yatacak mısın? - Durum çok açıktı. O- Open Subtitles ستذهب للنوم مع صوفي الليلة كان من الواضح أنها لم تكن
    Lider olduğu o kadar belliydi ki. TED كان من الواضح جدا، منذ البداية، أنها قائدة.
    Ailede kimin star olduğu belliydi. Open Subtitles كان من الواضح جداً من هو النجم في أسرتنا.
    Şey, bizim çıkmamızı desteklemiyor olduğunuz açıkça belliydi. Open Subtitles حسناً لقد كان من الواضح أنكم لم تكونوا موافقين لى خروجنا سوياً
    Ama o da dengesiz adamlara ilgi duyuyordu belli ki, bu da harikaydı. Open Subtitles و لكن كان من الواضح أنها مُنجذبة للأشخاص الغير مستقرين, وهذا كان مثالياً
    Chris'in bana üniversitedeyken yazdığı mektuplarda, annem ve babamla ilgili ıstırabının ve sorunlarının devam ettiği çok açıktı. Open Subtitles لقد راسلني كريس منذ ان كان بالجامعة و كان من الواضح فى كلامه عذابه ومشاكله مع ابي وامي
    Ellerinde benimle ilgili birşey olmadığı açıktı. Open Subtitles حسناً، كان من الواضح أنه لا توجد بحوزتهم أيّة تهمة قاطعة ضدّي
    Babamın bir sorunu olduğu çok açıktı fakat burnumu sokmayacaktım. Open Subtitles كان من الواضح ان هناك شيئا يمر به ابي لكنني لن أتورط
    Saklanacak tek bir yer kaldığı çok açıktı. Open Subtitles حسناً، كان من الواضح أن مكان واحد فقط بالحديقة مختبئ
    Kendi kimliğinizi kontrol altına alacağınız açıktı. Open Subtitles كان من الواضح فيه أنكِ استطعتِ أن تُسيطري على كامل كيانكِ
    Bu tarz olayların daha ilk zamanlarında saha görevinde olan bizim gibiler ve hatta en kıdemlilerimiz için bile Haiti depreminin diğerlerinden tamamen farklı olduğu çok açıktı. TED لمن كان منا على الأرض في تلك الأيام الأولى، كان من الواضح حتى بالنسبة للقدماء ممن قوتهم الكوارث أن هاييتي كانت شيئا مختلفا.
    O bir hayalkırıklığı idi benim için çünkü o oldukça açıktı... bu örtme, Beyaz Saray kadar uzak-- Open Subtitles كانت تلك خيبة أمل كبرى بالنسبة لي، لأنه كان من الواضح أن التستر في البيت...
    Bay Calabrese'nin liderliğine olan saygılarını... gösterdikleri belliydi. Open Subtitles كان من الواضح انهم يكنون له الاحترام لمستر كالابريزي باعتباره زعيمهم
    Saldırı için hazırlandıkları belliydi. Open Subtitles كان من الواضح أنهم على أتم الاستعداد للهجوم
    Onun intikamını böyle sapıkça alacakları belliydi. Open Subtitles كان من الواضح أن سينتقمون لموته بطريقة منحرفة ما
    Ama adını söyleyiş şeklinden bir kız ismi olduğu çok belliydi. Open Subtitles و لكن الطريقة التي لفظ بها اسمك حسنا، كان من الواضح جدا انكِ فتاة
    Küçük bir kızken bile senin sorunlu olduğun belliydi. Open Subtitles حتى في طفولتكِ كان من الواضح من أنكٍ لاشيء
    Birkaç dakika sonra bağrışmalar duydum. belli ki kavga ediyorlardı. Koridora çıktım. Open Subtitles بعد عدة دقائق , سمعت صراخاً , كان من الواضح أنهما يتشاجران.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد