ويكيبيديا

    "كان مهووساً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kafayı takmıştı
        
    • takıntılıydı
        
    • manyağıydı
        
    • takıntısı vardı
        
    • saplantı hâline getirmişti
        
    Ama solistimiz bir kayıt anlaşması yapmamıza kafayı takmıştı. Open Subtitles لكن المغني الأساسي كان مهووساً بتوقيع عقد للفرقة
    Bu lanet olası aynalara kafayı takmıştı. Open Subtitles هو كان مهووساً بالكامل بهذه المرايا الملعونة
    Bana kafayı takmıştı. iyi bir şekilde değil hem de. Open Subtitles لقد كان مهووساً بي، وليس بالطريقة الجيدة.
    Yatak odası komedisinde bile, gerçekliğe takıntılıydı. Open Subtitles لقد كان مهووساً بالحقيقة حتى في مسرحية هزلية
    Oyunculardan birine had safhada takıntılıydı. Open Subtitles كان مهووساً قطعاً بإحدى المؤديـات
    Yani, resmen titizlik manyağıydı. Open Subtitles في كل الأمور . أعني أن الرجل كان مهووساً بالاناقة
    Bence ona karşı takıntısı vardı. Open Subtitles في رأيي أنه كان مهووساً بها
    ıncil'deki gizli mesajları bulmayı bir saplantı hâline getirmişti. Open Subtitles و كان مهووساً أيضا بإيجاد الرسائل المخفية في كلمات الإنجيل.
    Ben hatırlıyorum. Başka bir kadına kafayı takmıştı. Open Subtitles أنا أذكر، كان مهووساً بمرأة أخرى
    Ona kafayı takmıştı. Open Subtitles لقد كان مهووساً بها
    Rose'a kafayı takmıştı, dizinin dibinden ayırmıyordu. Open Subtitles (لقد كان مهووساً بـ (روز لن يكن يسمح بالابتعاد عن بصره
    Powell, Thorn'a kafayı takmıştı. Belki aşık olmuş bile olabilir. Open Subtitles (باول) كان مهووساً بـ(ثورن) ربما كان يحبه
    Aslında Hawthorne, Salem'in Efendileri adını verdiği, kendi deyimiyle "Cadı Üstadı" Margaret Morgan'a ve altılı cadılar meclisine kafayı takmıştı. Open Subtitles حسناً, في الواقع (هوثورن) كان مهووساً... بـ"سيدة السحر" (مارجريت مورغان) وآتباعاها الستة الذين أُطلق عليهم "أسياد سالم"
    Sana kafayı takmıştı Emma. Open Subtitles كان مهووساً بكِ (إيمّا).
    Hayır,Gardner bu davaya çok takıntılıydı. Open Subtitles لا ، جاردنر كان مهووساً بهذه القضية
    Jefferson cinaslara takıntılıydı Adams da berbat esprili şiirlerle dolu bir defter tutardı. Open Subtitles (جيفرسون) كان مهووساً بالتلاعب اللفظي، و(آدتمز) كان يحتفظ بكتاب مليء بالقصص الفكاهية البذيئة!
    Tamam, Daggett soğuk savaş manyağıydı. Open Subtitles (داجيت) كان مهووساً بالحرب الباردة، صحيح؟
    Rose Walker'a takıntısı vardı. Open Subtitles لقد كان مهووساً بـ(روز والكر).
    İncil'deki gizli mesajları bulmayı bir saplantı hâline getirmişti. Open Subtitles كان مهووساً أيضاً بالعثور على رسائل مخبئة في كلمات الإنجيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد