Eğer program başarılı olursa, bunun sadece hastaneyle sınırlı kalması için hiçbir sebep olmadığı yaklaşımındayız. | TED | نحن نسير علي منهج، إذا كان ناجحا لا يوجد أي سبب لكي يبقى داخل مستشفى. |
Peygamberin imajı bize son derece başarılı bir kişinin örneğini sunar. | Open Subtitles | صورة الرسول تعطينا مثل لشخص كان ناجحا بكل المقاييس |
Tedavi başarılı oIdu ama ben saklanmadım. | Open Subtitles | رغم أن العلاج كان ناجحا كنت بالرغم من ذلك أنسحب الى كوخى بالغابه |
Evet, tedavinin başarılı olduğunu öğrenmekten memnun olacaksın, ancak dayanılmaz derecede acı vericiydi. | Open Subtitles | نعم, ستكون مسرورا لمعرفة أن العلاج كان ناجحا بالرغم من أنه يؤدي لألم شديد |
(Gülüşmeler) Gördük ki, bilgisayar doğru simgeyi öngörme denemelerinin yüzde 75'inde başarılı. | TED | ما وجدناه هو ان الكمبيوتر كان ناجحا بنسبه 57% من الحالات في توقع الرمز الصحيح. |
Ancak benim için, istisnasız, işi ne kadar bana ait ve kişisel bir çalışma olarak görürsem, iş de o kadar başarılı, tatmin edici, ilginç ve kendisini satar hale geliyor. | TED | لكن وجدت ذلك في نفسي بدون استثناء كلما تعاملت مع العمل على كونه شيئ خاص بي وانه شيئ شخصي كلما كان ناجحا كأنه شيء طاغي مثير للاهتمام وصامد |
Eğer başarılı olursa, bu ilk adım olabilir. | Open Subtitles | إذا كان ناجحا فقد يكون الخطوة الأولى |
Bizim için bir şeyin örneğini sağlayacak, yaşamın diğer bazı formları ki, bunlar da hayatta kalmada başarılı olmuş olsun. | Open Subtitles | ستمنحنا مثالا" عن شيء آخر "شكل آخر من الحياة كان ناجحا |
Test başarılı geçmiş dedi. | Open Subtitles | لقد قال بأن الاختبار كان ناجحا |
[Süregelen deneme ve geliştirme] Sonuç olarak, benim tasarımım başarılı oldu, ancak bilim asla bitmez. | TED | [اختبار مستمر وصقل] إذا في الختام ، تصميمي كان ناجحا... ومع ذلك، العلم لا ينتهي أبدًا. |
Basın toplantısı başarılı oldu. | Open Subtitles | المؤتمر الصحفى كان ناجحا |
Çünkü son olayın bayağı başarılı oldu. | Open Subtitles | لأن آخر حدث لك كان ناجحا جدا. |
Gray Inn hareketi başarılı olmuş. | Open Subtitles | الأنتقال إلى غراي كان ناجحا |
Bana arama söyle başarılı olmuştur. | Open Subtitles | أخبرني بأن بحثنا قد كان ناجحا |
Ama Titus çok başarılı bir adamdı. | Open Subtitles | لكن "تيتوس" كان ناجحا جدا |
Bunun başarılı olmasına ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | هذا كان ناجحا. |
(Kahkahalar) Elektronik endüstrisinde epey başarılı olmuş bir modeli izlememiz gerektiğini düşünüyorum. Bilgisayarları tüm dünyada büyük bir başarı haline getiren şey oyuncaklardır. Ne zaman ki bilgisayar bir oyuncağa dönüştü ve çocuklar evlerine gelip onlarla oynamaya başladılar, endüstri de kalkışa geçti. Biyoteknik'le de olması gereken budur. | TED | ( ضحك) ما أقوله هو أننا يجب أن نتَّبع النموذج الذي كان ناجحا جدا في صناعة الإلكترونيات: النموذج الذي جعل من الحواسيب أعظم المنجزات وأنجحها في العالم ككل هو الألعاب. بمجرد أن أصبحت الحواسيب ألعاب وتمكن الأطفال من اللعب بها في المنازل, حققت صناعة الحواسيب انتشاراً واسعا, وهذا مايتوجب حصوله مع علوم التقنية الحيوية |