Dışarıda, karıma neler olduğunu bilen biri var. | Open Subtitles | إن كان هناك أحد ما بالخارج يعلم ما حصل لزوجتي. |
Dün gece evde karın ve kızından başka biri var mıydı? | Open Subtitles | هل كان هناك أحد آخر موجود فى شقتك ؟ غير زوجتك و إبنتك ؟ |
Eğer orada biri varsa, belki de dışarı çıkmamıza yardım edebilir. | Open Subtitles | ولكن هذه المرة أنا متأكدة اسمعن ،إن كان هناك أحد هنا فربما يستطيع مساعدتنا في الخروج من هنا |
Çünkü eğer burada günah çıkartacak biri varsa o da, senin alçak oğlundur. | Open Subtitles | لأنه لو كان هناك أحد لديه اعترافات يقولها فإنه إبنك السيء السيء |
Şimdi, bunlar olduğunda evde kimse var mıydı? | Open Subtitles | هل كان هناك أحد بالمنزل عندما حدث ذلك ؟ هل الخادمة موجودة ؟ |
Tepelere çıkıp, etrafta fotoğraf çeken birileri var mı diye kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | في العادة يصعدون لأعلى عندما يكون هناك دلافين بالبحيرة يصعدون لأعلى وينظروا إن كان هناك أحد يصوّرهم |
Eğer sesimi duyan birisi varsa, burada isteğim dışında tutuluyorum. | Open Subtitles | إذا كان هناك أحد يسمع أنا مُحتجز هنا رغما عنّي |
Bazen ben de, hayatımda benim için böylesine endişelenen biri var mı, diye merak edip duruyorum. | Open Subtitles | أحياناً أتساءل ما إذا كان هناك أحد في حياتي قد يخاف علـّي هـكذا |
Sahne altına girebilecek başka biri var mıydı? | Open Subtitles | هل كان هناك أحد آخر له وصول أسفل المسرح ؟ |
Başka biri var mıydı, yoksa sana mı güvenelim? | Open Subtitles | هل كان هناك أحد غيرك أم أنه يجب علينا فقط أن نثق بك؟ |
Bunu bilecek başka biri var mı onu bilmemiz gerek. | Open Subtitles | نريد أن نعرف إن كان هناك أحد آخر ممكن أن يخرج لنا من حيث لا نعلم. |
Fabrikada başka biri var mı sor ve silahları var mı diye. | Open Subtitles | اسأليهما إن كان هناك أحد آخر في المصنع وإن كانوا مسلحين |
Orada bizimle iletişim kurmak isteyen biri varsa, seni dinliyoruz. | Open Subtitles | إذا كان هناك أحد يود الإتصال بنا، نُريدُ سَمْاعك. |
Bence, eğer yedi ölümcül günah hakkında uzman biri varsa bu sensin baba. | Open Subtitles | إن كان هناك أحد يعرف الخطايا السبعة المميته فهو أنت أبي |
Eğer ateşli olan biri varsa o fıstık benim. | Open Subtitles | . إذا كان هناك أحد منا مثير، فهو أنا بمفردى |
Evet, Avatar'ı yakalama konusunda deneyimli biri varsa, o da sensin. | Open Subtitles | أجل, إذا كان هناك أحد لديه خبرة في مطاردة الأفاتار فإنه أنت |
Erken gelip, kimse var mı diye bakayım dedim. | Open Subtitles | أردت الحضور مبكرا وأرى ما إذا كان هناك أحد هنا |
kimse var mı bakıp dönelim. Geç oldu. | Open Subtitles | دعنا نرى إن كان هناك أحد ثم نعود للبلدة لقد تأخرنا. |
İçinde kimse var mı diye bakmak ister misin? | Open Subtitles | أتريد أن ترى إذا كان هناك أحد في الداخل؟ |
Festivale gitmek için bana teklif etmeye çekinen birileri var mı diye bakıyorum. | Open Subtitles | و أرى ما إذا كان هناك أحد خجول جداً ليدعوني إلى الحفلة |
İstersen seninle yolculuk edecek birileri var mı diye sorarım. | Open Subtitles | إذا أعجبك، يمكنني الطلب، لأرى لو كان هناك أحد المسنين يسافر معكِ. |
Yolda elektriği olan birileri var mı diye de bakmış olurum. | Open Subtitles | يمكنني أن أرى إن كان هناك أحد لديه كهرباء باطريق. |
Eğer bölgede şüpheli görünen birisi varsa orada ayrıl ve bizi ara. | Open Subtitles | اذا كان هناك أحد حولك يبدو مريباً ابتعد، واتصل بنا. |