bir zamanlar insanlar böyle büyülerle nasıl başa çıkıldığını bilirmiş. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما عرف الرجال كيف يقاوموا السحر الأسود |
Bu işte bir zamanlar dünyanın gözlerine sahiptiler. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما كانوا محط أنظار العالم بأكمله. |
bir zamanlar her şeyi ilk duyan ben olurdum. | Open Subtitles | بالطبع، كان هناك وقت عندما أكون أول من يعلم |
Her zaman bu kadar sıkı değildim. Benim de eğlenceli olduğum zamanlar vardı. | Open Subtitles | أنا لم أجرح بهذه الشدّة دائما كان هناك وقت عندما كنت مرحة |
Yani, bu tarz şeylerin önemli olduğu zamanlar vardı. | Open Subtitles | يعني كان هناك وقت عندما هذا النوع من الشيء يهم حقا |
Eskiden sesler duyan insanların aziz olarak görüldüğü zamanlar vardı. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما كان الناس الذين سمعوا أصوات تعتبر القديسين. |
bir zamanlar bu benim için de yeni bir şeydi. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما كانت تلك أخبار لى ,أيضا. |
Ama bir zamanlar tam senin gibiydim ben de. | Open Subtitles | لكن كان هناك وقت عندما كنت اقف في نفس مكانك |
bir zamanlar insanlar red cevabının gelmesi için haftalarca beklermiş. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما كان ينتظر الرجل أسابيع.. عن الرفض ان تأتي عن طريق البريدً .. |
- Sana ihtiyacım var. - Benim de sana ihtiyacım olduğu bir zamanlar olmuştu. | Open Subtitles | أحتاج إليك كان هناك وقت عندما كنت أنا أيضا أحتاجك |
bir zamanlar beni tehlikeden uzak tutmak için elinden gelen her şeyi yapardın. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما كنت تفعل كل ما في وسعك لتتأكد أن أبقتني بعيدا عن الخطر |
bir zamanlar Jalina'nın gözsüz cesedinden kurtulmak için yardımına ihtiyacım vardı benim de. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما كنت في حاجة ماسة لك كذلك لمساعدتي في التخلص من جثة جالينا اللتي بلا عيون |
bir zamanlar bana ihtiyacın olurdu. | Open Subtitles | اقصد كان هناك وقت عندما كنت تحتاج لي ، تعرف ؟ |
Eskiden bu binadaki insanların haber yazdığı zamanlar vardı. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما كان من في هذا المبنى يكتبون أفضل الأخبار |
Polis memuru olmanın hayâlini kurduğum zamanlar vardı. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما حلمت أن اكون شرطي |
Amacımın her şeyin yerine geçtiği zamanlar vardı. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما كنت أعيش لهدفي |