Affedersiniz. Daha önce burada yaşayan bir adam vardı. Kaçırılan küçük de bir oğlu vardı. | Open Subtitles | اعذرني، كان هنالك رجلاً يعيش هنا كان لديه ولداً والذي اختطف |
Arabanın içinde bir adam vardı ve... | Open Subtitles | كان هنالك رجلاً في تلكَ السيّارة، إنـّه.. |
Bir kaç gün önce Jang Tae San'ı arayan bir adam vardı. | Open Subtitles | كان هنالك رجلاً يبحث عن تاي سان منذ بضعة ايام |
Bir zamanlar öyle tuhaf bir yaşam süren bir adam vardı ki, gerçek olmalıydı. | Open Subtitles | كان هنالك رجلاً يعيش حياة في غاية الغرابة... أغرب من أن تكون حقيقية |
Başka bir adam vardı, Stefan. Fakat, onu sadece bir kez gördüm. | Open Subtitles | كان هنالك رجلاً اَخر، (ستيفن) لكني رأيته لمرةٍ واحدة فقط... |