Aralarında bulunan üzüm bağcıları ve tohum yetiştiricileri, kendi asmaları ve incir ağaçları altında oturmayı umuyordu. | Open Subtitles | كانت تسرى فيهم جرعه من النشاط مزارعى الكروم و زارعى البذور كلُُُ كان يأمل أن يجلس تحت كرمة العنب أو شجرة تين الخاصه به |
Aralarında bulunan üzüm bağcıları ve tohum yetiştiricileri kendi asmaları ve incir ağaçları altında oturmayı umuyordu. | Open Subtitles | كانت تسرى فيهم جرعه من النشاط مزارعى الكروم و زارعى البذور كلُُُ كان يأمل أن يجلس تحت كرمة العنب أو شجرة تين الخاصه به |
Maybourne Teal'c'in değişmesini umuyordu, ve sen de buna izin verecektin. | Open Subtitles | ميابورن كان يأمل أن يتحولك تيلك , وكنت ستتركه |
San Francisco'ya gidiyordu. Avustralya'ya bilet bulmayı ümit ediyordu. | Open Subtitles | . لقد كان فى طريقة لسان فرانسيسكو . كان يأمل أن يبحر لاستراليا |
San Francisco'ya gidiyordu. Avustralya'ya bilet bulmayı ümit ediyordu. Avustralya mı? | Open Subtitles | . لقد كان فى طريقة لسان فرانسيسكو . كان يأمل أن يبحر لاستراليا |
Ama bir kaç albüm ödünç alabiliriz diye umuyordu. Yani hepsi bu mu? | Open Subtitles | لكنه كان يأمل أن نتمكن من استعارت ألبوما أو اثنين |
Akşam yemeği için gelmeyi umuyordu ama telefonda geç kalacağını söyledi. | Open Subtitles | كان يأمل أن يكون هنا لتناول العشاء ولكنه إتصل ليقول أنه سيتأخر قليلاً |
Diyorum ki, karısının programının kitlelere fikirlerini dayatacağını umuyordu. | Open Subtitles | أنا أؤكد بأنه كان يأمل أن برمجيات زوجته ستوصل أفكاره إلى الحشود |
Ama hayır, seri numarasını bulmamızı umuyordu. | Open Subtitles | لكن لا، لقد كان يأمل أن .نجد نحنُ الرقم المسلسل |
Hitler, Anzio'nun Almanya'nın talihinde bir dönüm noktası olmasını umuyordu. | Open Subtitles | (هتلر) كان يأمل أن تكون (أنزيو) نقطة تحول لحظ (ألمانيـا) السـئ |
Jack, gemideki insanların sözlerinde duracaklarını umuyordu. CC: Bu sebeple de gemiyi adadan gidiş yolu olarak görüyordu. | Open Subtitles | (جاك) كان يأمل أن يفعلوا كما وعدوا و لهذا إعتبرهم وسيلة لإخراج الناجين من الجزيرة |
Bay Kooper o pozisyona daha çok bir stajyer almayı umuyordu. | Open Subtitles | السيّد (كوبر) كان يأمل أن يجد متدربًا من نوع ما |
Ama Faraday, buradan bir şey çıkmasını umuyordu. | Open Subtitles | ولكن (فاراداي) كان يأمل أن يحدث شيء ما منها |