Bu yer onunmuş gibi davranıyordu, çünkü soyadı şuradaki binanın üzerinde yer alıyordu. | Open Subtitles | كان يتصرف كأنه يملك المكان فقط لأن اسم عائلته على ذلك المبنى هناك |
Gary bu akşam tuhaf davranıyordu fark ettin mi? | Open Subtitles | الا تعتقد بأن جارى كان يتصرف بغرابه تلك الليله ؟ |
- Şizofren gibi davranıyordu. - Şizofreni tepki vermez. | Open Subtitles | ـ كان يتصرف وكأنه مصاب بالفصام ـ انفصام الشخصية لا يظهر فجأة |
Parazitten etkilenen herkes saldırgan davranıyor. | Open Subtitles | كل شخص تمت اصابته من الواضح أنه كان يتصرف بغرابة |
O günden beri çiftmişiz gibi davranıyor. | Open Subtitles | و منذ ذلك الحين لقد كان يتصرف و كأننا حبيبان من نوع ما |
Ben onun en eski dostuyum. Bana karşı hep domuz gibi davrandı. | Open Subtitles | لقد كنت صديقه الاقدم و على حد اهتمامي لقد كان يتصرف كـ خنزير |
Şu son sekiz ayda Jeremy'nin nasıl davrandığını gördün değil mi? | Open Subtitles | رأيت كيف كان يتصرف جيرمي في الأشهر الثمانية الماضية، أليس كذلك؟ |
L bodrum katında onu kilitli böylece Evet, biraz deli davranıyordu. | Open Subtitles | أجل ، لقد كان يتصرف بجنون لذا حبسته بالقبو |
Son birkaç haftadır garip davranıyordu. | Open Subtitles | لكنه كان يتصرف بشرود هذه الأسابيع الأخيرة |
Suzaku son günlerde garip davranıyordu, belki bu onu biraz daha iyi hissettirir. | Open Subtitles | سوزكو كان يتصرف بغرابة مؤخرا , لذالك اعتقدت بأن هذا سيغير مزاجه |
Gitmeden önceki gece çok garip davranıyordu. | Open Subtitles | كان يتصرف بغرابة شديدة فى الليلة التى رحل فيها |
Eğer sizin için uygunsa, ameliyattan sonra gözümü ondan ayırmayacağım. - Bence çok garip davranıyordu. | Open Subtitles | لابأس , أود أن أراقبه بعد ذلك لقد كان يتصرف بغرابة |
Her şey yolundaymış gibi davranıyordu, ama eskisi gibi olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | كان يتصرف كأن كل شئ على ما يرام ولكن لم يمكننى الجزم بانه كان نفس الشخص |
Son sayım için sıraya girdiğimizde tuhaf davranıyordu. | Open Subtitles | كان يتصرف بغرابة عندما اصطففنا للعد النهائي |
Bu boktan davranış şekli. Bu liste ile ilgili olarak çok tuhaf davranıyor. | Open Subtitles | لقد كان يتصرف بغرابة فيما يتعلق بهذا القائمة |
Yani, hayalet yaşıyorken nasılsa şimdi de öyle davranıyor. | Open Subtitles | الشبح يتصرف في موته كما كان يتصرف في حياته |
Bu çocuk, büyümüş gibi davranıyor ama hala bir çocuk. | Open Subtitles | ذلك الأحمق، كان يتصرف كناضج، لكن أعتقد أنه طفل |
Gayrı insani koşullarda, insanca davrandı. | Open Subtitles | فى الأحوال الغير إنسانية، كان يتصرف بإنسانية |
Hepimizi götürecekmiş gibi davrandı ama ilk defa yalan söylemiyor ki. | Open Subtitles | لقد كان يتصرف وكأنّه سيقوم بأخذنا جميعاً ولكنها ليست المرة الأولى التي يقوم بالكذب فيها |
Generalin çok garip davrandığını mı söylemiştin? | Open Subtitles | هل قلت أن الجنرال كان يتصرف بغرابة ؟ مثل رجل قد فقد عقله |
Bana, bir seri katil gibi hareket edip etmediğini etrafta elinde kesik başlarla koşup koşmadığını öğrencilerin derisini elbise niyetine giyip giymediğini soruyorsanız, hayır. | Open Subtitles | إذا كان يتصرف كقاتل متسلسل يجول في المكان يحمل رؤوسًا منكمشة أو يرتدي جلد الطلاب كلباس فالجواب هو لا |
Eğer sizin onayınız olmadan hareket ediyordu ise bizim kanunlarımıza göre yargılanıp mahkum edilmesi için hükümetimize teslim edilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لو كان يتصرف من غير إذنكم فلابد من تسليمه لحكومتنا لتتم محاكمته ومعاقبته طبقاً لقوانين بلادنا |