Hayır, o kadar emin değilim. O bizi uyarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لا ، أنا لست متأكدة لقد كان يحاول أن يحذّرنا |
Babam bana bir şey öğretmeye çalışıyordu, fakat onu görmek için çok aptaldım. | Open Subtitles | أبي كان يحاول أن يعلمني شيئاً . كنتُ غبياً للغاية حتى لا أراه |
Bu 14 parçayı mükemmel bir kare oluşturacak biçimde kaç farklı şekilde kombine edebileceğini bulmaya çalışıyordu. | TED | كان يحاول أن يجد كم عدد الطّرق التي يمكنه بها أن يعيد تجميع ال14 جزءا و يبقى المربّع مثاليّا. |
Karşı koymadan önce daha fazlasını yapmaya kalktı. | Open Subtitles | كان يحاول أن يقبلني المزيد قبلما أزحته عني |
Bence bir şeyleri uzak tutmaya çalışıyormuş. Öyle değil mi? | Open Subtitles | أظن أنه كان يحاول أن يحتفظ بشئ فى الخارج |
Tepeyi aşmaya çalıştı. | Open Subtitles | كان يحاول أن يصعد التل. |
İçten bir şey yapmaya çalışıyordu ama Jonathan onu reddetti. | TED | كان يحاول أن يفعل شيئاً لطيفاً لكن جوناثان رفضة. |
Bozuk ağzıyla babayla oğlu birbirine düşman etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول أن يجعل الأب و إبنه أعداء بسبب كلامه الغبي |
Tiyatrodan ayrıldığını gördüm. Senden uzak durmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد رأيته و هو يغادر المسرح لقد كان يحاول أن يتجنبك |
Bence birşeyler anlatmaya çalışıyordu, sanki bir anlamı var. | Open Subtitles | أظن أنه كان يحاول أن يخبرني شيئا وكأن الأغنية تملك بعض المعلومات حول المشروع |
Her şey ters gitti. Sanki anlaşmayı bozmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كل شئ جرى على نحو خاطئ، كأنه كان يحاول أن يفسد الاتفاق |
Gizlice aşağı inmiş ve hediyeleri yerleştirmiş, benim için doğru şeyi yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أعدَ وجبة خفيقة و أعدَ حفلة عيد الميلاد كان يحاول أن يقوم بالأمر الصحيح من أجلي |
Bence katil işaretini koymaya çalışıyordu. | Open Subtitles | في الحقيقة أظن أن القاتل كان يحاول أن يزيل أثاره |
Seninle çalışan kadınları öldürmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول أن يقتل النساء اللائي يعملن معك |
Ona ünlü basket oyuncularının pozisyonlarını ve isimlerini öğretmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول أن يعلمها أسامي لاعبي كرة السلة المشاهير وأماكن لعبهم وكل شيء عنهم |
- Belki bizi uyarmaya çalışıyordu. - Sonra korkarız tamam mı bizi çıkar burdan. | Open Subtitles | ربما كان يحاول أن يحذرنا منها دعنا نتكلم لاحقاً , إتفقنا؟ |
Çok kızgın. Sanki hakimin yaşamını dışarı emmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | غاضب جداً، و كأنه كان يحاول أن يمتص حياة القاضي |
Bana gideyim diye çek yazmaya kalktı. | Open Subtitles | لقد كان يحاول أن يكتب لي شيكا لذا كان علي أن أتركه |
Dosyaları silmeye çalışıyormuş. | Open Subtitles | كان يحاول أن يمسح ملفات سنرسل المتبقي إلي الوحدة |
Tepeyi aşmaya çalıştı. | Open Subtitles | كان يحاول أن يصعد التل. |
Sadece nazik olmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هو كان يحاول أن يتصرف بلطف فقط. |