- Bize ateş ediyordu. - Başka yerlere nişan alıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يصوب علينا، كان يطلق النار بغزارة. |
Evet, ateş ediyordu ve ıskaladı. | Open Subtitles | كان يطلق النار في اتجاهها وأخطأها |
Silahla ateş ediyordu. Durdurmaya çalıştım. | Open Subtitles | لقد كان يطلق النار من المسدس أنا كنت أحاول أن أوقفه! |
Tom, seni mi hedef almış? | Open Subtitles | توم)، هل كان يطلق النار عليك؟ ) |
Tom, seni mi hedef almış? | Open Subtitles | توم)، هل كان يطلق النار عليك؟ |
Elindeki yanık, bu silah ateşlendiğinde elinin burada olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | حرق الخاص بك إلى أن يدك كان أكثر هذه الفجوة عندما كان يطلق النار من مسدسه. |
Isı silahı ateşlendiğinde, etrafındaki havanın ısısını yükseltti. | Open Subtitles | عندما كان يطلق النار من مسدسه الحرارة، و أنها زادت المحيطة درجة حرارة الهواء |
Gittiğimizde Jack Thompson bize ateş ediyordu. | Open Subtitles | عندما وصلنا، (جاك تومسون) كان يطلق النار علينا |
Bana ateş ediyordu. | Open Subtitles | كان يطلق النار علي |