Ama adalet sistemini değiştirmenin ya da başkalarının adaleti bulmasına yardımcı olmanın tek yolunun mağduru oynamamak olduğunu biliyordu. | TED | لكنه كان يعلم أن الطريقة الوحيدة لتغيير النظام القضائي أو مساعدة الآخرين للحصول على العدالة هي ألا يلعب دور الضحية. |
Yolculuklarının altında yatan bir şey olduğunu biliyordu ama devam etmek için elinde sadece bir dürbün bir başka yangının daha olduğu bilgisi ve bir kağıtta yazılı iki kelime vardı. | Open Subtitles | ,كان يعلم أن هناك شئ فى رحلتهم ,كان كل ما يفكر به هو عدسة التجسس . معرفة أنه هناك حريق أخر فظيع بسبب ورقتان |
Bunun tek yönlü bir gidiş olduğunu biliyordu. Sona gelmeden tahliye edecektir. | Open Subtitles | لقد كان يعلم أن هذه رحلة ذهاب بلا عودة سيقُوم بالمغادرة قبل النهاية |
Herkes Brandon'un korkutucu bir yeteneğe sahip olduğunu biliyordu Bu yüzden Jared onu gruba aldı | Open Subtitles | الكل كان يعلم أن براندن كان موهوباً بشكل رهيب جداً |
Sizi çok sevdim. Borçlanmanın bu kadar eğlenceli olabileceğini kim bilebilirdi ki? | Open Subtitles | إنني أحبكما يارفاق, من كان يعلم أن الدَين قد يكون مسلياً للغاية؟ |
Tanrı elime bir silah verdi İçimde şeytan olduğunu biliyordu Bunu bahşiş almak için söylerim ama gerçekten çok kötü bir kız oldum. | Open Subtitles | الإله اقتلع المسدس من يدي كان يعلم أن في قلبي شر ... أعلم أنني أقول هذا طوال الوقت حتى أحصل على إكرامية عالية |
Onda olmayan cesaretin sende olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أن لديك الشجاعة التي لم تتسن له من قبل |
Bu kızın başında kredi olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لقد كان يعلم أن هذه الفتاة عليها دين للبنك |
Bilimin gelişebilmek için açıklığa ihtiyaç duyduğunu ve doğaya ilişkin bilgilerimizin dünyadaki herkese ait olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أن العلم بحاجة الى إنفتاح كي يزدهر وأن فهمنا للطبيعة ينتمي الى العالم بأسره |
Kafanın, o evde yaşananlara dair, en önemli kanıt parçası olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أن الراس هو أهم الادلة الذي سيكشف ما حدث في تلك الشقة. |
Ve imparatorun fikrini değiştirebilecek tek bir kişi olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | و كان يعلم أن هناك شخصا واحدا فقط قادرا على تغيير رأي الامبراطور |
Kim olduğunu biliyordu, bizi bir araya getirmek için gereken tek şey | Open Subtitles | من كان يعلم أن الأمر الذي تطلبه ليجمع شملنا |
Babasının mücevher dükkanı olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أن أبيها يملك محل المجوهرات |
Kız kardeşinin iyi durumda olduğunu biliyordu ve kızının kiliseye kabul töreni için bir aile buluşması düşünmüştü. | Open Subtitles | كان يعلم أن الأمور كانت تسير على ما يرام مع أخته... و فكر في لم شمل العائلة... . |
Zarfların zehirli olduğunu biliyordu! | Open Subtitles | كان يعلم أن الأظرف كانت مسمومة! |
Widow'un hamile olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أن الأرملة حامل |
Mark, sana "Mavi El" yazısını tahtaya astırırken, bunun bir şekilde "Baltimore" kelimesi ile ilişkisi olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | عندما جعلك (مارك) تعلق بطاقة اليد الزرقاء، كان يعلم أن لها علاقة بكلمة "بالتيمور" |
Yani özel dedektif, Wells'in Mayne olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | (إذا، المحقق الخاص كان يعلم أن (ويلز) هو (ماين |
Bebeklerin bu kadar merak uyandırıcı olduğunu kim bilebilirdi ki? | Open Subtitles | ومن كان يعلم أن الأطفال يمكنهم أن يكونوا مدهشين هكذا؟ |
Bir çantayı bulmanın bu kadar yorucu olacağını kim bilebilirdi ki? | Open Subtitles | من كان يعلم أن البحث عن حقيبة سيكون بهذا التعب ؟ |
Adi Chuck'ın, aynı zamanda, melek olabileceğini kim bilebilirdi ki? | Open Subtitles | ملككم وملكتكم لعام 2009 من كان يعلم أن شتاك قد يقوم بدور العرابة الساحرة |