Onu hapishaneye attırdığımı biliyordu. bunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أنني سحبت جميع السلاسل , كان يعلم ذلك |
Fakat hepimiz ondan çok korkmuştuk ve o bunu biliyordu. | Open Subtitles | ولكننا كنا خائفين جداً ، وقد كان يعلم ذلك |
Fakat hepimiz ondan çok korkmuştuk ve o bunu biliyordu. | Open Subtitles | ولكننا كنا خائفين جداً ، وقد كان يعلم ذلك |
O bunu biliyordu, ben de biliyorum ve başına ne gelmiş olursa olsun, bundan şikayetçi. | Open Subtitles | كان يعلم ذلك وأنا أعلم ذلك. ولن أعترض على ما حدث له مهما كان. |
Yanında olsanız, siz de tehlikede olurdunuz. bunu biliyordu. | Open Subtitles | لو كنتِ معه، لكنتِ في خطر أيضاً، كان يعلم ذلك. |
Yani bombayı yerleştiren bunu biliyordu. | Open Subtitles | إذاً من زرع القنبلة كان يعلم ذلك |
Deacon Jones'u vuran her kimse bunu biliyordu. | Open Subtitles | لربُّمـا من قام بإطلاق النـار علـى (ديكيـن) كان يعلم ذلك أيضـًا |
Eminim bunu biliyordu. | Open Subtitles | انا واثقة انه كان يعلم ذلك |
Zaman yolculuğu aygıtı arızalı değildi ve Kagame bunu biliyordu. | Open Subtitles | إن جهاز السفر عبر الزمن لم ،يعمل بشكل مضطرب ...و(كاجامي) كان يعلم ذلك |
- Webster da bunu biliyordu. | Open Subtitles | و(ويبستر) كان يعلم ذلك. |
Alfred bunu biliyordu. | Open Subtitles | (ألفريد) كان يعلم ذلك. |