"كان يفترض ان" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gerekiyordu
• gerekirdi

FDA'in aldığı kararlar ürünün piyasadan toplanıp sonra da yok edilmesi gerekiyordu.
المنتج كان يفترض ان يدمر بعدما سحبته وكالة الأغذية والدواء من الأرفف

Luke'a yardım etmenin, onda açtığım yarayı iyileştirmesi gerekiyordu ama Antoine'ı önce ben bulmazsam canını daha çok yakmış olacağım.
بمساعدتي للوك كان يفترض ان اخفف عنه الألم الذي سببته اليه ولكن سوف اؤذيه اكثر اذا لم امسك بأنطوان قبله

Başkan'ın beni biter bitmez araması gerekiyordu...
كان يفترض ان يكلمنى الرئيس الدقيقة لها ثمنها هنا

Bugünün onun hayatındaki en iyi gün olması gerekiyordu.
اليوم كان يفترض ان يكون اسعد ايام حياتها

Bu hiç doğru değil. O senin kardeşin olduğuna göre göz kulak olman gerekirdi.
لا يبدو هذا صالحا كان يفترض ان تاخذه وتعتني به

Dün gece senin dairende kalması gerekiyordu. Benim için bir kereliğine iyi bir şeyler yapamaz mısın?
لقد كان يفترض ان يبقي في منزلك بالأمس ألا يمكنك لمرة ألا تأتي إليّ؟

Şu an onunla uçakta olmam gerekiyordu.
لقد كان يفترض ان أكون معها على الطائرة الآن

Bunun büyük bir kültürel gezi olması gerekiyordu.
كان يفترض ان تكون مثل أتفهمني ، رحلة تاريخية كبيرة

Bunu söyleyemem ama asistanımla ikimizin bugün Galeri 2B'ye tam erişimimizin olması gerekiyordu.
لا يمكنني القول ولكن مساعدتي وانا كان يفترض ان يكون لنا صلاحية دخول كاملة للمجموعة 2 ب اليوم

Ama bugün portakal toplamaya gitmemiz gerekiyordu.
لكن كان يفترض ان نذهب لنزهة البرتقال اليوم

Kendisini havalimanından almam gerekiyordu ama bir şekilde kaçırdım.
كان يفترض .ان أقلها من المطار وبطريقة ما فقدتها

O eve taşınmanın; benim, Franklin ve çocuklar için yeni bir başlangıç olması gerekiyordu.
الانتقال لذلك المنزل كان يفترض ان يكون بداية جديدة لي و فرانكلين والاولاد

Efendim, mesaimizin beş saat önce bitmesi gerekiyordu.
سيّدي، كان يفترض ان تنتهي مناوبتنا قبل 5 ساعات تقريبًا

Bir hafta için okul kampıyla dışarıda olmam gerekiyordu ama ikinci gün hastalandım.
كان يفترض ان اكون بعيدة لااسبوع في مخيم المدرسة ولكنني مرضت في اليوم الثاني

Sizin parlakların en parlağı olmanız gerekiyordu var olan en iyisi.
كان يفترض ان تكونوا المع اللامعين،

Bir çift kot alman gerekiyordu?
كان يفترض ان تشتري بنطلون واحد

Bir yıl önce her şeyin sona ermesi gerekiyordu.
مضى عام بعد الذى كان يفترض ان ينتهى فيه

O Andi'ye yazdığım mektup mu? Sock, bunu göndermen gerekiyordu.
هل هذه الرسالة التي كتبتها لـ (آندي) (سوك) كان يفترض ان ترسلها

Oylamanın yarın yapılması gerekiyordu.
التصويت كان يفترض ان يكون غدا

Çok daha evvel dönmüş olması gerekirdi.
-لقد كان يفترض ان يكون فى طريق عودته الان

Destek çağırıp adamı takip etmemiz gerekirdi.
كان يفترض ان اطلب الدعم وانظم دليلا