- Benim zamanım, benim işim olması lazımdı. | Open Subtitles | كان يُفترض أن يكون هذا وقتي وأمري. |
- Benim zamanım, benim işim olması lazımdı. | Open Subtitles | كان يُفترض أن يكون هذا وقتي وأمري. |
O gaz bulutunun Dünya'ya giden yolda başka bir ipucu olması gerekiyordu... | Open Subtitles | مسار ؟ أي مسار ؟ كان يُفترض أن يكون السُديم دليل للطريق للأرض ولكنها |
Düğünümüz rüya gibi olması gerekiyordu. Bizim kusursuz günümüz olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يُفترض بزفافنا أن يكون سحرياً، كان يُفترض أن يكون يومنا المثاليّ، |
- Bunun bir randevu olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يُفترض أن يكون موعداً غرامياً. |
Çok kolay olması gerekiyordu. | Open Subtitles | هذا كان يُفترض أن يكون بسيط. |
- Ayrıca bunun geçici bir şey olması gerekiyordu. | Open Subtitles | -بالإضافة، كان يُفترض أن يكون مُؤقتاً. لم ... -كلاّ. |
Geçici bir şey olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يُفترض أن يكون مُؤقتاً. |
Geçici bir tedbir olması gerekiyordu ama Siobhan bunu öğrenince Andrew'u bunu ifşa etmekle tehdit etti. | Open Subtitles | كان يُفترض أن يكون إجراء مُؤقتاً، لكن اِكتشفت (شيفون) اذلك وهدّدت بفضح (أندرو). |