Gerçekten, gerçekten çok yaşlı olduğumuzu ve arkadaş olmadığımızı gördüm. Ama demek istediğim, yani biz gerçekten, gerçekten çok yaşlıydık. | Open Subtitles | حلمت بأننا لم نعد أصدقاء، وكنا كبار بالسن أعني كبار جدا بالسن |
Onlar yaşlı, Farley. Acınacak halde değiller. | Open Subtitles | انهم فقط كبار بالسن وليسوا مثيرين للشفقة |
Burayı seçme sebebim ortalık yaşlı insanlarla dolu. | Open Subtitles | اخترت هذا المكان لأنه مليء بأشخاص كبار بالسن |
İlk soru: Burada olacak kadar yaşlı mısınız? | Open Subtitles | هل انتم كلاكما كبار بالسن كفايةً لتكونوا هنا ؟ |
Nasıl bütündoktorlar geliyor Ben yaşlı , kel Yahudi adamlar biliyor musun? | Open Subtitles | لماذا كل الأطباء الذين أعرفهم كبار بالسن صُلع و يهود ؟ |
yaşlı bir erkekle kadını tercih etmesinin bir sebebi olmalı. Pekala. | Open Subtitles | من الممكن انه اختار ذكر وامرأة كبار بالسن لسبب ما |
yaşlı ve hâlsiz insanlardan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتكلم عن كبار بالسن ومتعبون |
yaşlı insanların kaldığı bir bakımeviniz yok mu? | Open Subtitles | ألا تعرف رجال كبار بالسن هنا؟ |
Onlar yaşlı. | Open Subtitles | إنهم كبار بالسن. |
Erkekleri çok yaşlı. | Open Subtitles | فالأشخاص الذين فيه كبار بالسن |
yaşlı bir çift yaşıyordu evde. | Open Subtitles | وهم رفيقين كبار بالسن |
Noel kartları için poz vermeler Susam Sokağı yerine C-SPAN izlemeler hiç duymadığım İsrailli yaşlı adamların anma törenlerine gitmeler. | Open Subtitles | ارسال بطاقات أعياد الميلادِ، شاهدي سي سبان بدلاً مِنْ "شارع سمسمِ، " اذهبي إلى حفلات تذكارية لرجال اسرائيليين كبار بالسن لم اسمع بهم بحياتي. |
yaşlı ve sıkıcı insanlardan değiliz. | Open Subtitles | لسنا أشخاص كبار بالسن مملين |
Chris ile, insanlar sırf yaşlı diye onlardan çalmamamız gerektiğini öğrendik. | Open Subtitles | ابدأوا أنا و (كريس) تعلمنا أنه مجرد أنهم كبار بالسن |
Hepsi cok yaşlı. Katı kurallarımız yokki? | Open Subtitles | - جميعهم كبار بالسن . |