| Şeytanın cerrahı yönettiğini ve... bir şekilde Kobold'un içine soktuğunu kanıt olarak sayabilirsin. | Open Subtitles | الذي تأخذ كبرهان إمتلك الشيطان الجرّاح... ووضعه بطريقة ما باتصال مع كوبولد. |
| - Peki. Tahmin edeyim bu resmi de kanıt olarak yollamış. | Open Subtitles | دعني اخمن, لقد ارسلت اليه الصورة كبرهان |
| Kimse bunu kanıt olarak kabul etmeyecek. | Open Subtitles | لن يقبل احد هذا كبرهان |
| Böylece karısıyla konuşsun. Bunu yaşam kanıtı olarak kabul edebiliriz. | Open Subtitles | ـ ـ ـ إذاً هو يُمْكِنُ أَنْ يَتكلّمَ مع زوجتِه ونحن سَنَقْبلُ ذلك كبرهان الحياةِ |
| Şimdiyse, yararlılığının kanıtı olarak dostların hayata dönecek. | Open Subtitles | والان ، كبرهان بأنك تنتمي لهم. ، سيعيشُاصدقائكمرةاخرى. |
| İlk olarak, gücümüzün ve Kızıl Cihat'ın insani davranma... isteğinin bir kanıtı olarak... bu ıssız adada bir silah patlatacağız. | Open Subtitles | فى البدايه... سوف نفجر سلاحا واحدا ...على جزيره غير مأهوله ...كبرهان على قوتنا |
| İlk olarak, gücümüzün ve Kızıl Cihat'ın insani davranma... isteğinin bir kanıtı olarak... bu ıssız adada bir silah patlatacağız. | Open Subtitles | فى البدايه... سوف نفجر سلاحا واحدا ...على جزيره غير مأهوله ...كبرهان على قوتنا |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 