Çok büyük ve garipti, bir çok boş odası ve gizli geçitleriyle. | Open Subtitles | لقد كان كبيراً جداً وغريب وبه الكثير من الحجر الفارغة والممرات السرية |
Her nereye gidiyorsa Çok büyük miktarda bir şeyi getirmeyi bekliyor. | Open Subtitles | ويستعدون للأبحار أينما هو ذاهب، إنه يتوقع تحقيق شيئاً كبيراً جداً |
Dostum, tadını çıkarmak için çok yaşlı olacaksın. | Open Subtitles | يا رجل ستصبح كبيراً جداً في السن لتستمتع بذلكَ |
Kocaman bir şey yaptınız ama kimsenin haberi yok. | Open Subtitles | لقد فعلتما شيئاً كبيراً جداً ولا أحد حتى يعرف بذلك |
Öyle büyük, o kadar büyük ve boştu ki mavi deniz ve gökyüzü gibi büyük ve boştu. | Open Subtitles | كبيراً جداً و فارغاً مثل البحر الكبير الفارغ و مثل السماء |
Benim fındıklarım fazla büyük gerçi. | Open Subtitles | مع ذلك ,لدي خصيتان كبيراً جداً |
Birkaç hafta içinde iş o kadar büyüdü ki, yardım gerekti. | Open Subtitles | خلال إسبوعين، أصبح الأمر كبيراً جداً لذا فقد إحتجت إلى بعض المساعدة |
Bence bu konuda çok Çok büyük bir hata yapıyoruz. | Open Subtitles | أرأيت ؟ لهذا أعتقد بأننا نفعل خطأً كبيراً جداً |
Aslinda Çok büyük bir etki birakiyor. | Open Subtitles | في الحقيقة, إنه يترك إنطباعاً كبيراً جداً |
Benim soylu kralsı burnum burada Çok büyük görünüyor. | Open Subtitles | وأنفي النبيل الملكي يبدو كبيراً جداً هنا |
Bu olay Çok büyük. Çok fazla kişiler, silahları var. Ne yapacağını sanıyorsun ki? | Open Subtitles | ان هذا الشيء كبيراً جداً ، وهناك الكثير بالداخل ولديهم مسدسات ، ماذا تعتقدين أنِك فاعلة ؟ |
Okula gitmek için çok yaşlı değil misin? | Open Subtitles | ألست كبيراً جداً على الذهاب للمدرسة؟ |
çok yaşlı değil, çok genç de değil. | Open Subtitles | رجل, ليس صغيراً جداً, ليس كبيراً جداً |
- Öğrenmek için çok yaşlı değil miyim? | Open Subtitles | أجل - ألستُ كبيراً جداً على التعلم؟ |
Ve ben ona Kocaman bir kucak vermek istiyorum. | Open Subtitles | وسأعطيه حضناً كبيراً جداً نخب بطل الحرب |
Kocaman bir yüzük takıyordu. | Open Subtitles | يرتدي خاتماً كبيراً جداً |
Bir köfte kadar büyük bir elmas taşıyarak tamamen beyaz giyinmişti. | Open Subtitles | استقل جيلى رويل موتون .. متن الباخرة فيرجنيان كانت ملابسه كلها بيضاء، وكان يزين اصبعه بخاتم ماسى كبيراً جداً |
Tabii, Nil'in kontrol edilemeyecek kadar büyük olduğunu anlamak,... .. İbn el-Heysem için uzun sürmedi. | Open Subtitles | لكن لم يستغرق "ابن الهيثم" كثيراً ليدرك أنّ النيل كان كبيراً جداً للسّيطرة عليه |
Boşanmanın ardından buraya taşınmıştı. Gözüme hep fazla büyük, lüks, sahipsiz görünürdü. | Open Subtitles | إنه حيث انتقل بعد الطلاق، لطالما بدا كبيراً جداً... |
Birkaç hafta içinde iş o kadar büyüdü ki, yardım gerekti. | Open Subtitles | خلال إسبوعين، أصبح الأمر كبيراً جداً لذا فقد إحتجت إلى بعض المساعدة |