Bu bizim için büyük bir "Buldum!" | TED | وكانت تلك لحظة اكتشاف كبيرة بالنسبة لنا. |
Bu genom verileri şu anda tüm dünyaya açık erişimli bir veri bankasında bulunabilir ve bu tedavi arayan araştırmacılar için büyük bir iyilik. | TED | يمكن إيجاد بيانات هذا الجينوم في بنوك معلومات مفتوحة عبر العالم و هذا يعتبر بمثابة نعمة كبيرة بالنسبة للباحثين الذين يحاولون إيجاد العلاجات المناسبة. |
- Evet Paris benim için büyük bir fırsat. | Open Subtitles | آانا نعم , باريس استراحة كبيرة بالنسبة لي |
Benim için önemli. | Open Subtitles | إنها تجعل الأمور مختلفة بصورة كبيرة بالنسبة لي. |
Bir sanatçı olarak bağlantı benim için çok önemlidir. | TED | كفنانة، الروابط ذات أهمية كبيرة بالنسبة لي. |
Hayır, çift cam takma benim için büyük bir öncelik değil şu an. | Open Subtitles | لا , الزجاج المزدوج ليس أولوية كبيرة بالنسبة لى فى الوقت الحالي |
Senin için büyük bir adım olurdu. Takma kafana. | Open Subtitles | تقابل وتحيي الشخصيات الكبيرة والجيدة ستكون خطوة كبيرة بالنسبة لك |
Senin için büyük bir eğlence olmalı. Görmüyor musun bana ne yaptığını? | Open Subtitles | ويجب أن يكون متعة كبيرة بالنسبة لك ، لا يمكن أن ترى ما تفعلونه لي |
Ölümü sadece benim için değil, tüm eyalet için büyük bir kayıp. | Open Subtitles | موته كان خسارة كبيرة بالنسبة اليّ,ولكلشعبالولاية. |
İnsan için küçük, paletlerin için büyük bir adım.* | Open Subtitles | إنها خطوة صغيرة بالنسبة للإنسان و قفزة كبيرة بالنسبة لأحذية السباحة الخاصة بك |
Bu sinek bizim için büyük bir sorun. | Open Subtitles | هذه الذبابة تشكل مشكلة كبيرة بالنسبة لنا |
Benim için büyük bir adım olur. İnkar etmenin anlamı yok. | Open Subtitles | ستكون خطوة كبيرة بالنسبة لي وليس هناك مجال للرفض |
Onlar için büyük bir sorun olduğunu anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لا تفهمين أنكِ تمثلين مشكلة كبيرة بالنسبة لهم |
Zorbalık ve adam kaçırmak senin için büyük bir ilerleme. | Open Subtitles | يعد الابتزاز و الاختطاف خطوة كبيرة بالنسبة لك |
Dört yol ağzına geldin, senin için büyük bir an. | Open Subtitles | - اذا .. اتعلم .. هذه لحظة كبيرة بالنسبة لك |
Yani, bu benim için büyük bir şey ve kötü olduğumu düşündüğümden de değil. | Open Subtitles | اعني بأنه ستكون فرصة كبيرة بالنسبة لي وانه ليس بأنني لا اعتقد بأن عملي ليس بجيد |
Benim için önemli bir gece, tamam mı? | Open Subtitles | لقد كانت ليلةً كبيرة بالنسبة لي، اليس كذلك؟ |
Bak, bu akşamın senin için önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أسمعي، أعلم أنها ليلة كبيرة بالنسبة لكِ. |
Bu senin için önemli bir gece ve ben bunu biliyorum. | Open Subtitles | هذه ليلة كبيرة بالنسبة لكِ وأنا أعرف هذا. |
Benim için çok büyük bir gelişme bu. | Open Subtitles | أعني، هذه خطوة كبيرة بالنسبة لي كما تعلم؟ |
Bu gece benim için çok önemli, beyler. Önemli bir duyuruda bulunacağım. | Open Subtitles | الليلة ليلة كبيرة بالنسبة لي يا سادة لديّ إعلان مهم |
İşsizlik sınırıdaki kimsenin sahip olamayacağı en büyük evlerde yaşayacaklar. | Open Subtitles | سيعيشون في منازل كبيرة بالنسبة لمن هم ضمن البطالة |