"كبيرة في" - ترجمة من عربي إلى تركي

• büyük bir
• da büyük
• yaşlı
• koca bir
• için büyük
• en büyük
• önemli bir
• çok büyük
• de büyük
• ciddi bir
• kocaman bir
• dev bir
• sağda büyük

Fark edeceksiniz ki, ortada çok büyük bir boşluk var.
ولكن الأمر أنه، ستلاحظون أن هناك فجوة كبيرة في المنتصف.

Yolsuzluğa karşı olan sinirim geçen sene büyük bir kariyer değişikliği yapıp tam zamanlı avukat olmama neden oldu.
الغضب بداخلي تجاه الفساد جعلني أخطو خطوة كبيرة في عملي في السنة الماضية حيث أصبحت أمارس المحاماة بدوام كامل

Onu evinde hissettirmeliydim. Ne de olsa, biz burada büyük bir aileyiz.
سأجعلها تشعر أنها في بيتها حيث أننا عائلة كبيرة في هذا المبنى

1994'te, Ruanda, Afrika'da büyük bir felaket oldu.
عام 1994، كان هناك كارثة كبيرة في رواندا، أفريقيا.

Sen de değerli boş vaktini yaşlı bir bayanla konuşarak geçiriyorsun.
إذا.. بوقتك الثمين الفارغ أنت تتكلم مع سيدة كبيرة في السن

Japonlar gemide koca bir delik açmış ama büyük silahlar hala iyi efendim.
تسبب اليابانيون بفتحة كبيرة في المقدمة لكن لم تصب الأسلحة الكبيرة بضرر سيدي

Ayrıca önümüzdeki 10 yılda, bu hastalıkta bu kadar zorlayıcı olan ölüm oranını azaltmak için büyük adımlar büyük adımlar atacağımızı umuyorum.
أنا أيضا كلّي أمل أنه في العقود القادمة سنتقدم خطوات كبيرة في الحد من نسبة الموت تلك التي كانت عصية جدا في هذا المرض.

Geçen yıl hisse senedi piyasasında büyük bir kayıp yasadım... ve iflas ettim.
في السنة الماضية تلقيتُ خسارة كبيرة في سوق الأسهم وكنتُ على وشك الإفلاس

Kıçından büyük bir sandviçin eli girmiş bir insan kuklasısın.
أنت دمية إنسانية و هناك يد ساندويشات كبيرة في مؤخرتك

3. katın batı tarafında insanlar büyük bir odada hareket halinde.
أرى أناسٍ يتحرّكون في غرفة كبيرة في نهاية رواق الطابق الثالث.

Aynada büyük bir monitör var, çevrenizde dönebilirsiniz -- ama üç saniyelik bir gecikme var.
توجد شاشة كبيرة في المرآة، بحيث يمكنك الدوران وهناك 3 ثوان تأخر في العرض.

Bu modern tıp tarihinde çok büyük bir başarıdır.
هو كذلك. إنها قصة نجاح كبيرة في الطب الحديث.

Modern fizikte, zamanın gerçekten var olmadığını saptamak için büyük bir hareket var, çünkü verilerle çok uygun değil.
هناك حركة كبيرة في الفيزياء الحديثة للحسم أن الوقت ليس له وجود حقاً, لأنه غير مناسب لأن يكون له بنية,

Neden aile içi şiddet ABD'de ve diğer dünya ülkelerinde hala büyük bir sorun?
لماذا العنف المنزلي لا يزال مشكلة كبيرة في الولايات المتحدة وفي جميع أنحاء العالم؟

Bildiğiniz üzere Ortadoğu'da büyük bir kriz yaşamaktayız.
كما تعلمون، فأن لدينا كارثة كبيرة في الشرق الأوسط

yaşlı bir kadındı. Yaşlılara ne oluyorsa ona da o oldu.
كانت كبيرة في السن حدث لها ما يحدث لكل كبار السن

- Bazı değersiz maden cevherlerinden oluşuyor başka bir deyişle, uzayda gezinen koca bir kaya parçası.
تتكون من خامات متعددة غير ملحوظة بالأخص صخرة كبيرة في الفضاء

Bu büyük bir topluluk. Öylesine büyük bir topluluk ki, bizim yıllık buluşmamız, dünyadaki en büyük bilimsel buluşma.
هي مجموعة كبيرة. في الواقع هي ضخمة جدا٬ واجتماعنا السنوي هو أكبر إجتماع علمي في العالم.

Bu Daniel Miller'in hayatında çok önemli bir şey mi?
وهذا هو مثل هذه صفقة كبيرة في حياة دانيال ميلر؟

Öncesi ve sonrasında kan örneğimi aldım ve çok büyük oksitosin sıçraması olmuştu.
وأخذت عينة من دمي قبل وبعد ذلك، ووجدت قفزة كبيرة في مستوى الأوكسيتوسين

Bu durum, Antarktika ve yukarıda Kuzey Yarım Küre'de büyük buzulların oluşmasını sağlıyor.
و هذا يسمح بتشكل جبال جليدية كبيرة في أنتاركتيكا. و في نصف الكرة الشمالي

Sana bunu hiç söylemedim, ama annemin ciddi bir kumar sorunu vardı.
لم أخبرك بهذا من قبل لكن كانت لأمي مشكلة كبيرة في المقامرة

Babam buna oculus diyebilirdi, ama aslında tavanda kocaman bir delikti.
ربما أطلق والدي اسم أوكلوس عليها، لكنها في الواقع لم تكن سوى فتحة كبيرة في السقف.

Çin'de şu anda dev bir alışveriş devrimi gerçekleşiyor.
يوجد الآن في الصين ثورة كبيرة في عالم التسوق.

İki adet amigdalamız var, sağ taraftakini uyarırsanız sağda büyük bir cilt iletkenliği yanıtı alırsınız.
لدينا لوزتان دماغيتان، وإذا حفزنا اليمنى، نحصل على استجابة كبيرة في موصلية الجلد بالجزء الأيمن.