Dostlarıma söylemeye sabırsızlanıyorum. bu kadar büyük kayaları yok. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لإخبار أصدقائي ليس لديهم صخرة كبيرة هكذا |
Burayı çok sevdim. Develerin bu kadar büyük olacağını düşünmüyordum. | Open Subtitles | لقد أحببت منزلك، لم أتخيل أن الإبل كبيرة هكذا |
bu kadar büyük meblağlarda bu vergi formlarını doldurmak standart prosedürdür. | Open Subtitles | هذه إجراءات موحدة لملء أوراق دائرة الإيرادات الداخلية عندما تودعين مبالغ كبيرة هكذا يا آنسة |
bu kadar büyük olmamalı. | Open Subtitles | علامة الفم لا يجب ان تكون كبيرة هكذا |
Bu yüzden mi bu kadar büyük bir davadan çekildiniz? | Open Subtitles | فقط تراجعتَ عن قضية كبيرة هكذا ؟ |
Bana hep Ben'in nasıl büyüdüğünü anlatıyorsun ama ayakları bu kadar büyük değil. | Open Subtitles | يستمر بتذكيري كيف يكبر (بين) ولكن قدمه ليست كبيرة هكذا |
bu kadar büyük mü? | Open Subtitles | كبيرة هكذا? |