Burada büyük şeyler yaratabilirim, buraya başladığım notaya çok hızlı dönebilir ve daha küçük şeyler yapabilirim. | TED | ويمكنني أن تنتج أشياء كبيرة هنا ، ولكن يمكنني أن أعود بسرعة والعودة حقيقة بسرعة إلى حيث بدأت ، وإنتاج أحجام أصغر |
Peki, resim, Burada büyük bür boşluk var. | TED | حسناً، هذه الصورة هي، هناك فجوة كبيرة هنا. |
Bilirsiniz, dün gece Burada büyük bir sorun vardı. | Open Subtitles | لكن، تَعرفى، ليلة أمس كان يوجد مشكلة كبيرة هنا |
Burada büyük bir tane var, baba, çok büyük. | Open Subtitles | هذه واحدة كبيرة , والدي , هذه واحدة كبيرة هنا |
burada çok büyük bir risk alıyorum. O yüzden şunu 2,000 yapalım. Neyden bahsediyorsun sen? | Open Subtitles | إنني أخاطر مخاطرة كبيرة هنا لذا، سيصبح الإتفاق 2000 دولار |
Sen ve ben, Burada büyük işler yapabiliriz. | Open Subtitles | . أنت و أنا , يمكننا فعل أشياءً كبيرة هنا |
Burada büyük bir karmaşa içinde olduğumu söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أقول لكِ أننا فى فوضي كبيرة هنا. |
Bu akşam Burada büyük bir toplantım var. Onları etrafında istemiyorum. | Open Subtitles | لدي مهمة كبيرة هنا الليلة لا أريدهم بالآنحاء |
Burada büyük bir diplomatik... - ...krizi hafifletmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | لهذا نحاول تخفيف من أزمة دبلوماسية كبيرة هنا |
Burada büyük bir diplomatik... - ...krizi hafifletmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | لهذا نحاول تخفيف من أزمة دبلوماسية كبيرة هنا |
Mahkemenin keşifle ilgili temel ilkeleri reddetmesi halinde Burada büyük sorunlar yaşayacağız. | Open Subtitles | نحن بمشكلة كبيرة هنا إن كانت المحامية ترفض مشاركة المعلومات المهنية |
Tahmin edeceğiniz gibi, Burada büyük farklar göreceksiniz. | Open Subtitles | ستجد اختلافات كبيرة هنا , كما تعرف |
Affedersin ama, bence Burada büyük bir fırsat kaçıyor. | Open Subtitles | المعذرة، لكن أظنك تفرط بفرصة كبيرة هنا |
Burada büyük bir yıldız olacağına dair içimde bir his var. | Open Subtitles | لدي شعور أنك ستكون نجمة كبيرة هنا |
Farkediyorsunuz ki Burada büyük bir sıçrama var. Ben küçük bir çocukken -- ki bence o olay bana dışarı çıkma ve başkalarının denemeye cesareti olmayan şeyleri deneme cesaretini verdi... | TED | تلاحظون وجود قفزة كبيرة هنا. حينما كنت صبيا صغيرا -- و أظن أن لذلك علاقة ما بمنحي الشجاعة للمجازفة و تجريب أشياء الآخرون لم يمتلكوا الشجاعة لتجريبها. |
Burada büyük bir göktaşı problemimiz var. | Open Subtitles | مشكلة نجمية كبيرة هنا |
Burada büyük bir operasyon yürütüyoruz. | Open Subtitles | نحن ندير عملية كبيرة هنا |
"Odun ve benzin kullanılarak Burada büyük bir ateş yakılmıştı." | Open Subtitles | اُقيمت نار كبيرة هنا بالخشب |
burada çok büyük bir risk alıyorum. O yüzden şunu 2,000 yapalım. | Open Subtitles | إنني أخاطر مخاطرة كبيرة هنا لذا، سيصبح الإتفاق 2000 دولار |
Ama genç kız olursa, burada çok para eder. | Open Subtitles | إلا إذا كنّ فتيات يافاعات أنهنّ يساوينّ مبالغ كبيرة هنا |
Çünkü biliyorum ki, burada çok yararlı olabilirim. | Open Subtitles | لأنني على يقين من أنني أستطيع أن أكون ذات فائدة كبيرة هنا |