ويكيبيديا

    "كبيرًا في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • büyük
        
    Tıpta ve teknolojide büyük ilerlemeler kaydederken yeniliklerimiz son kilometreye ulaşmıyor. TED وبينما حققنا نحن تقدمًا كبيرًا في الطب والتكنولوجيا، ابتكاراتنا لا تصل حتى الميل الأخير.
    Yolculuğunuzda size yardımcı olan herkesin hedeflerinize ulaşmada büyük rol oynadığını anlamanız gerekiyor. TED فيجب أن تفهموا أن كل من يساعدكم في رحلتكم يلعب دورًا كبيرًا في إيصالكم لأهدافكم.
    Bu alandaki büyük soru ise şudur: Neden? TED لكن سؤالاً كبيرًا في المجال كان: لماذا؟
    Annem beni dışarı yemeğe çıkarmaya, müzeleri gezmeyi unutmadığımıza ve yurt dışına seyahat etmemize büyük çaba gösterdi, temelde bana tanıtabildiği kadar kültür tanıttı. TED أمي بذلت جهدًا كبيرًا في اصطحابي لتناول الطعام، لتتأكد من زيارتنا للمتاحف، وسافرنا إلى الخارج، بصورة أساسية، واجهت الثقافة بقوة قدر ما كنت طفلًا
    Tüm alanlarda, son yirmi yıl içinde geçen iki yüzyılda başardığımızdan daha büyük bir ilerleme kaydettik. Open Subtitles في كل هذه القطاعات لقد أحرزنا تقدمً كبيرًا في العقدين الآخيرين أكثر من القرن من الماضي
    Sonraki iki asırda dünya Osmanlılar ve Avrupa arasındaki büyük bir güç değişimine tanık olacaktı. Open Subtitles سيشهد القرنان التاليان تغيّرًا كبيرًا في ميزان القوة بين العثمانيين وأوروبا
    İmaj, bu kanının büyük bir kısmını oluşturuyor. TED إن الصور تلعب جزءًا كبيرًا في ذلك.
    Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldığında bu kabile orduları savunmada ve içsel güç mücadelelerinde daha büyük roller oynadı. TED مع انقسام الإمبراطورية إلى امبراطوريتين، لعبت هذه الجيوش القبلية دورًا كبيرًا في الدفاع عنها وفي الصراعات الداخلية للسلطة.
    Eğer biri yeni, odadaki tek kişi veya gergin ise, bu onların nasıl ortaya çıkması konusunda büyük bir fark yaratacak. TED إذا كان أحدهم جديدًا أو الشخص الوحيد في الغرفة الذي يشبههم، أو أنهم متوترون فقط، سيحدثُ ذلك فرقًا كبيرًا في كيفية ظهورهم.
    Birkaç yüz yıl geçmişe gidersek, bir mikrobiyoloji araştırması antiseptik tekniklerinin gelişimine yol açmıştı ve bu da hastaların ameliyat sonrası hayatta kalmasında büyük rol oynadı. TED لو عدنا للوراء بضع مئات من السنين، فإن دراسة علم الأحياء الدقيقة أدّت إلى تطور تقنيات التعقيم المستخدمة، والتي لعبت دورا كبيرًا في ضمان بقاء المرضي أحياء بعد إجراء العمليات الجراحية.
    Miguel anladı ki bu ayrılık onda büyük bir boşluk bıraktı, anlamadığı şey ise bu yalnızca tek bir boşluk değildi. TED الآن، أدرك ميغيل أن قطع العلاقة ترك فراغًا كبيرًا في حياته. ولكن الذي فشل في إدراكه هو أن قطع العلاقة ترك أكثر من فراغ واحد.
    Hayatında büyük değişiklikler yapacakmış. Open Subtitles سوف يعمل تغييرًا كبيرًا في حياته
    Evet. Açılış konuşmanıza büyük ilgi duyuyoruz. Open Subtitles لقد وجدنا اهتمامًا كبيرًا في كلمتكِ
    Toplantı, Greenvilde büyük ve kapalı bir köşkteydi ve o toplantıya gittim, çünkü vali olarak işten çıkışları durduramadığımdan dolayı hayal kırıklığına uğramıştım, ve onlarla yas tutmak istedim, ve odanın içine girdiğimde odada binlerce insan vardı. TED لقد كان جناحًا كبيرًا في غرينفيل، جناح داخلي. ولقد ذهبت إليه لأنني كنت محبطة جدًا لأنني الحاكمة التي لم تستطع إيقاف فقدان تلك الوظائف. أردت أن أشاركهم الحزن. عندما دخلت الغرفة، كان هناك آلاف الأشخاص.
    Onların yaşadıklarına dair bir his var içimde... bu konuda büyük adımlar attığı için belki o size yardımcı olabilir. Open Subtitles مرشدتي (ليارا تيسوني) قطعت شوطًا كبيرًا في حل .هذا اللغز، لذا ربما تكون قادرة على المساعدة
    Zetrov'un savunma müteahhitleri Güney Osetya savaşında büyük rol oynadı. Open Subtitles المتعاقدون على دفاع (زيتروف) لعبوا دورًا كبيرًا في حرب جنوب "أوسيتيا"
    Bence bunda Roy'un da katkısı büyük. O yüzden, annen olarak, onu görmemeni yasaklıyorum. Open Subtitles أظنّ أنّ لـ (روي) دورًا كبيرًا في ذلك، لذا بصفتي أمّك أحرّم عليك مقاطعته.
    Hal böyle olunca o da dengeleri değiştirdi Brantlow'da kendisine büyük bir ev aldı ayrıca bir de küçük piliç. Open Subtitles في حين موكلوه أصبحوا أغنياء، لذا، عمل على تغيير الوضع، فأشترى لنفسه منزلاً كبيرًا في (برانتلو)، وحصل على فتاة صغيرة بجانبه.
    Detroit gibi bir şehirde, çok ama çok fazla Afrikan Amerikalının beslenmeye bağlı hastalıklar sonucu öldüğü bir yerde, restaurantların, Detroit'teki sağlıklı gıdaya ulaşımın artmasında büyük bir rolü var, kültürel olarak uygun restaurantlar bunlar. TED في مدينة مثل (ديترويت)، حيث يموت الكثير والكثير من الأمريكيين الأفارقة بسبب الأمراض المتعلقة بالغذاء، تؤدي المطاعم دورًا كبيرًا في زيادة إمكانية الحصول على الطعام الصحي في مدينة (ديترويت)، مطاعم مناسبة ثقافيًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد